background image
252
Anesteziyoloji
· Ya > 70
· KOAH
· Vücut kitle indeksi (VK)
SGARA
Aktif ve pasif içicilik postoperatuar komplikasyonlar için risk faktörüdür, özellikle perio-
peratif kardiyak riskleri arttirir. Sigaranin operasyondan 12-48 saat önce birakilmasinin,
nikotin ve karbonmonoksitin akut etkilerini (negatif inotropik ve aritmik etkiler) ortadan
kaldirdii bildirilmitir. Yapilan çalimalarda EKG'deki iskemi bulgulari ile yüksek karbon-
monoksit seviyeleri arasinda korelasyon bulunmutur. Protez ameliyatlarindan sonra siga-
rayi birakmami olan bireylerde kardiyovasküler komplikasyonlarin arttii bildirilmitir.
Sigara içen hastalarda solunumsal problem görülme insidansi 2-6 kat artmaktadir. Genç ve
obez olanlarda bu risk daha da yüksektir. Balgam tek baina bir risk faktörüdür.
Elektif operasyonlarda sigara birakilmasinin olumlu etkileri vardir. Sigara birakilma süresi
uzadikça olumlu etkilerde arti görülmektedir. 12-48 saatte nikotin ve karbonmonoksit
seviyeleri düer, 1 haft ada havayolu reaktivitesi azalir, 2 haft ada balgam miktari azalir, 6-8
haft ada ise yara iyilemesi hizlanir.
KRONK OBSTRUKTF AKCER HASTALII
Kronik bronit, akcier amfizemi, broniyolit, bronektazi ve kronik astim broniyale gibi
çeitli hastaliklar, havayollarinin kronik daralmasi (obstruksiyon) ile seyreder. Bunlardan
kronik bronit ve akcier amfizemi, ayni zamanda kronik obstruktif akcier hastalii olarak
da kabul edilirler. KOAH, progresif infl amatuar bir hastalik olup, zaman içinde ilerleyen,
ancak arada sirada kismi gerileme ve bazen de alevlenme dönemleri gösterir. Obstruktif
broniyolit ve akcier parankim harabiyeti bir aradadir. Sigara içme bata olmak üzere,
bronlarin airi duyarlilii (hiperreaktivite), çevre faktörleri (hava kirlilii), tekrar eden bak-
teriyel ve viral enfeksiyonlar ve nadiren de alfa-1 antitripsin eksiklii KOAH'a neden olur.
Amfizemli hastalar; astenik vücut yapisi, solgun cilt rengi ve dispne ile veya piknik tip
vücut yapisi, öksürük, balgam çikarma ve siyanoz ile kendilerini belli ederler. Sinirli hava
akimi, öksürük, dispne, wheezing ve ek olarak; kor pulmonale, kas güçsüzlüü, kilo kaybi,
kardiyak komorbiditeler siktir. KOAH'da fizyopatolojik deiiklikler olarak; dinamik hipe-
rinfl asyon, hava hapsi ve ventilasyon/perfüzyon uyumsuzluu meydana gelir.
Klinik
KOAH'da sorun; soluk ile alinan havanin azalip, alveollere gitmesinin zorlamasi olduu
için, ventilasyon/perfüzyon dengesi ve dolayisiyla da oksijenlenme bozulur.
Havayolu direncinin artmasi nedeniyle bu direnci kirmak için hasta çok efor harcar; solu-
numu salamak için harcanan enerji artar, oksijen ihtiyaci artar.
Az oksijenlenen akciere giden damarlarda da direnç artar; akcier dolaiminda direnç
artmasi sonucu, sa kalp yetmezlii olur.
Hasta soluk verirken alveollerini tam olarak boaltamaz. Salikli insanda, soluk verme
(ekspiryum) sonunda alveol içindeki basinç, diardaki basinç ile eit iken, bu hastalarda,
hava alveolde sikiir (air-trapping). Bu sikian hava, ekspiryum sonunda pozitif basinç ya-