![]() sitesi karacierinki ile benzerdir. Tek bir nefronun yapisi ele alinip incelendiinde; çift yaprakli Bowman kapsülü içine yer- lemi kapiller damarlarin oluturduu glomerül yumai ve tübülüslerden meydana geldi- i görülmektedir. Glomerül yumai kanin filtre edildii, tübüller ise idrarin oluturulduu bölümdür. Glomerüler kapillerden filtre olan sivi, Bowman kapsülü içine ve sonra böbrek korteksinde yer alan proksimal tübül içine akar. Sivi, proksimal tübülden böbrek medulla- sinin derinliklerine doru inen Henle kivrimina geçer. Buradan sirasiyla distal tübül, bir- letirici tübül ve kortikal toplayici tübüle akar. Sivi buradan kortikal toplayici kanala ulair. 8-10 adet kortikal toplayici kanalin balangiç kisimlari birleerek meduller toplayici kanali oluturular. Toplayici kanallar birleerek daha geni kanallari oluturur ve sonunda böbrek pelvisine boalirlar. kapiller yumaina ulaan kanin proteinleri ve hücreleri diindaki tüm elemanlari Bowman kapsülü içine süzülür. Süzüntünün içerii, proteinler diinda hemen hemen plazmanin yapisi ile edeerdir. Glomerül kapillerlerindeki filtrasyon hizi (Glomerüler Filtrasyon Hizi=GFR), birim zamanda süzülen plazma miktari olarak tanimlanir ve normal deeri 125 mL/dk'dir. minin 3 litre olduu dikkate alinacak olursa, bir günde kan plazmasinin böbrekler tarafin- dan 60 kez filtre edildii anlailmaktadir. Böbreklerin filtre edilen plazma miktari bu kadar yüksek iken günlük idrar miktari ortalama 1-1.5 litre kadardir. Süzülen miktarin %99'u tübülüslerden geçerken geri emilerek tekrar kana verilmektedir. GFR çeitli faktörlere bali olarak deiebilir: masi durumlarinda kapillerdeki hidrostatik basinç azalir. Buna kari efferent arteriyol daralmasi hidrostatik basinci yükseltir. c. Bowman kapsülü içindeki sivinin basincinin artmasi filtrasyonu azaltir. Böbrek talari tainma yöntemleri ile önce tübülüs epitel hücrelerine, buradan da kana geri emilirler. Maddelerin geri emilmeleri, organizmanin gereksinmesi dorultusunda düzenlenmek- tedir. Geri emilimin %90'i proksimal tübülüs bölgesinde yapilmaktadir. Bu bölgede geri emilen maddeler, yarattiklari ozmotik güç ile bir miktar suyun da geri emilimini salarlar. Tübülüslerde geri emilemeyen madde miktarinin artmasi, suyun geri emilimini azaltarak |