![]() olutururlar. ni modüle eden inen inhibe edici sistemde bulunur. ile bitiik halde bulunurlar. laçlar bu reseptörler üzerinde farkli etkiler yapabilirler. Bunlar reseptörün türüne göre agonist veya parsiyel agonist etki gösterebilirler. Bu tür ilaçlara agonist-antagonist opioidler adi verilir. Morfin bilinen tüm reseptörler üzerinde agonist etki yapar. Nalokson ise tüm reseptörleri bloke eder. Naloksonun etkisi reseptörün türüne göre farkli derecelerde olur. Naloksonun antagonist etkisine en duyarli reseptör mü resep- törüdür. Bunlardan sadece birkaçi ülkemizde bulunmaktadir: morfin, kodein, meperidin, fentanil, alfentanil, remifentanil, sufentanil ve nalokson. lerine göre agonist, kismi agonist, antagonist ve agonist-antagonist olarak; kimyasal özel- liklerine göre ise doal, yapay ve yari-yapay olarak sinifl andirilmilardir. nistler bir reseptöre agonist aktiviteyi etkin hale getirmek üzere balanirken dier opioid reseptörüne hiç balanmaz veya düük aktivite gösterirler. Opioid antagonistler ise opioid agonistin reseptöre balanmasini engelleyerek agonist etkiyi inhibe ederler veya ortadan kaldirirlar. olmasi nedeni ile hafif ve orta iddetteki arilarin tedavisinde genellikle opioid olmayan analjeziklerle (aspirin, asetaminofen, metamizol) kombine edilerek kullanilir. Önerilen doz miktari 30-120 mg olup doz aralii 4-6 saattir. Ülkemizde bu dozlari içeren hazir pre- parat olmayip kae ve urup formlari özel olarak hazirlanabilir. |