background image
6. 16. haftadan itibaren fetal IGFBP-1 düzeyi ile do¤um
a¤>rl>¤> aras>nda ters bir iliflki vard>r.
7. Annede gebelik süresince dolafl>mdaki IGF-I ve IGFBP-I
düzeyleri artar.
8. A¤>r preeklampsi ve IUGR durumunda maternal
IGFBP-1 düzeyi artar.
9. Özellikle azalm>fl uteroplasental kan ak>m>na neden olan
durumlarla iliflkili IUGR'da fetal IGFBP-1 düzeyleri art-
m>flt>r. IGFBP-1 düzeyleri fetal beslenmedeki k>s>tlama-
ya erken ya da uzun dönem yan>tt>r.
Her ne kadar insülin karbonhidrat metabolizmas>n>n major
regülatör faktörü ise de ayn> zamanda bir büyüme faktörü
olup fetal büyümede önemlidir. Diyabetik anne çocu¤unda
oldu¤u gibi makrozomi fetal hiperinsülinismin iyi bilinen
bir etkisidir. Paternal kromozomdaki IGF-II gen ekspresyo-
nunda normal paternin bozulmas> ve anneden gelen tip 2
IGF resöptöründeki (IGF-II için) anormallikler Beckwith-
Wiedemann sendromu patogenezinden sorumludur. Etki-
lenmifl bebekler büyük olup yüksek insülin düzeylerine sa-
hiptir. Gebelikte 40lb üzerindeki kilo al>m> hem gestasyonel
diyabet hem de normal glukoz tolerans> olan kad>nlar>n ço-
cuklar>nda anlaml> fetal makrosomi riskini art>r>r.
Artm>fl insülin fetal büyümeyi artt>rd>¤> gibi, konjenital
diabetes mellitus, pankreatik disgenezi ya da fetal insülin re-
zistans>nda (leprechaunism) oldu¤u gibi fetal insülin eksik-
li¤i sendromlar> da IUGR ile karakterizedir. Damar hastal>-
¤> olan diyabetik anne, hipertansiyon ve/veya eklampsi yada
preeklampsi olan anneden do¤an bebekler de SGA do¤arlar. Bu durumda besin maddelerinin iletiminde-
ki k>s>tlanmaya ba¤l> olarak büyümenin yavafllad>¤> aç>kt>r.
EP
Epidermal büyüme faktörü (EGF) fetal büyümede rol oynar
ve düzensiz büyümede ekspresyonu de¤iflir. IUGR bebekle-
rin plasentas>ndan elde edilen mikrovilluslarda plasental
epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGF-R) fosforilasyo-
nu ve tirozin kinaz aktivitesi azalm>fl yada kaybolmufltur.
Maternal sigara içimi major etkisini geç gebelikte gösterir ve
ortalama olarak do¤um a¤>rl>¤>nda 200 g azalmaya neden
olur. Sigara içimine ba¤l> olarak plasenta vaskularitesinde
önemli de¤ifliklikler oluflarak fetal hipoksiye neden olur. Si-
gara içen kad>nlar>n plasentas>nda EGF-R'lerin say>s>nda ve
bu reseptörlerin EGF'e affinitesinde azalma gözlenir. Hiper-
tansif hastalarda da plasental EGF-R say>s>nda azalma görü-
lerek
Amniyotik s>v>daki EGF düzeyleri terme yaklaflt>kça yük-
selir ancak IUGR ile komplike olmufl gebeliklerde azal>r. Ge-
belik yafl>na göre büyük olan infantlarda artmas> beklense de
hem IUGR hem makrozomik infantlar>n ilk idrar>ndaki EGF
düzeyleri kontrol grubuna göre daha düflük bulunmufltur.
Maymun fetuslar>na EGF verilmesi hem histolojik hem
de biyokimyasal olarak akci¤erlerin matürasyonuna, dolay>-
s>yla hava de¤ifliminde düzelmeye ve daha az respiratuar
destek gereksinimine neden olmufltur. EGF tedavisi alan fe-
tuslar>n amniyon s>v>s>nda surfaktan apoprotein A konsan-
trasyonu ve lesitin: sfingomyelin oran> daha yüksektir. An-
cak EGF ile do¤um a¤>rl>¤>nda bir de¤iflim olmazken vücut
a¤>rl>¤>na göre düzeltildi¤inde adrenal ve barsak a¤>rl>¤>nda
anlaml> art>fllar görülmüfltür. Bununda ötesinde EGF barsak
kaslar>n> ve enzim matürasyonunu artt>rarak barsak geniflli-
¤inde ve içeri¤inde artmaya neden olarak bebe¤in besin ö¤e-
lerini daha iyi absorbe edebilmesini sa¤lamaktad>r. Son ola-
rak EGF fetal adrenal korteks matürasyonunu 3-hydroxy-
steroid dehydrogenase enziminin ekspresyonunu artt>rarak
h>zland>r>r. EGF oral yolla emilebildi¤i için prematür bebek-
lerde veya postnatal dönemde yenido¤an>n matürasyonunu
artt>r>c> tedavi olarak veya prematurelerde yaflam> art>rmak
için kullan>m> gündeme gelebilir.
F
Genetik mühendislik ürünü fibroblast büyüme faktörü re-
septörü (FGF-R) 2'den yoksun farelerde a¤>r geliflme gerili-
¤i ve gastrulasyondan önce ölüm görülmektedir. ekstremite ve iskelet geliflimi s>ras>nda uygunsuz FGF sinya-
lizasyonu dismorfik sendromlara neden olabilir. Örnek ola-
rak akondroplazi tip 3 FGF-R transmenbran domainindeki
mutasyon sonucu geliflir.
GENETFAKTÖRLER
Maternal faktörler genelde çevresel uterin ortamda etkili
olurlar ve do¤um boyutu üzerine paternal faktörlerden da-
ha çok etkilidir. Annenin boyu ile fetusun boyu aras>nda ba-
ban>n boyuna oranla daha iyi bir korelasyon vard>r. Ancak
do¤umdaki boy uzunlu¤unun cinsiyetten ba¤>ms>z bir ge-
netik komponenti de vard>r. eden bebeklere göre ortalama olarak 100 g daha a¤>r olurlar.
Anne yafl>n>n 38 yafl üzerinde olmas> da do¤um a¤>rl>¤>nda
azalmaya neden olur. Erkek bebekler k>z bebeklere göre or-
talama olarak 150-200 g daha a¤>r olma e¤ilimindedirler.
Annenin kötü beslenmesi dünya genelinde düflük do¤um
uzunlu¤u ve a¤>rl>¤>na neden olan en önemli faktördür. An-
nenin kronik hastal>¤> ve eklampsi de fetal geliflme gerili¤ine
neden olabilir. Maternal alkol kullan>m> bebe¤in boy ve
mental geliflimi üzerine ciddi kötü etkilere neden olur. Ayr>-
ca fetal alkol sendromunda mikrosefali, mental retardasyon,
yüzde orta hat hipoplazisi, k>sa palpebral fissürler, genifl
köprü burun, uzun philtrum ve dudaklarda dar vermilion
kenarlar> gibi di¤er fiziksel anormallikler görülebilir. Etkile-
nen bebekler do¤umdan sonra normal büyüme h>z>n> yaka-
lasalar da bu uzunluk kayb>ndan kurtulamazlar. Di¤er mad-
delerin kötüye kullan>m> ve baz> ilaçlar>n (fenitoin gibi) kro-
nik kullan>m> da IUGR'a neden olabilir. Sigara kullan>m> in-
tauterin geliflme gerili¤ine neden olmakla kalmaz ayr>ca do-
¤umdan sonraki 5 y>la kadar uzayan azalm>fl postnatal bü-
yümeye neden olur. Maternal enfeksiyonlar da (s>kl>kla tok-
soplazma, rubella, herpes simpleks enfeksiyonu, HIV enfek-
siyonu) bir çok geliflimsel anomalinin yan>nda do¤umda
boy k>sal>¤>na neden olur. Ço¤ul gebeliklerde her bir fetu-
sun do¤um a¤>rl>¤> genelde ortalama tekli do¤umdaki a¤>r-
l>ktan daha düflüktür. Uterin tümörler ve malformasyonlar
da fetal büyümeyi azaltabilir.
131
BÖLÜM 6 Büyüme