- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Page 73 - Page 74 - Page 75 - Page 76 - Page 77 - Page 78 - Page 79 - Page 80 - Page 81 - Page 82 - Page 83 - Page 84 - Page 85 - Page 86 - Page 87 - Page 88 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
Hücre Zedelenmesi ve Hücre Ölümü
Dr. Aydanur Karg›, Dr. Erdener Özer
1/A
PATOLOJ‹YE G‹R‹fi VE TAR‹HÇE
Patoloji, organ ve sistemlerde hastal›k olarak ortaya ç›kan yap›sal de¤ifliklikleri (morfoloji), fonksiyonel bozukluklar›, bunlar›n nedenlerini (etiyoloji) ve oluflum mekanizmalar›n› (patogenesis) inceleyen bir bilimdir. Hastal›klar›n nedenleri ve mekanizmalar›n› aç›klama çabalar›ndan ortaya ç›kan patoloji, insanl›k tarihi ve t›bb›n kendisi kadar eskidir. T›bb›n kendisi gibi patoloji de s›n›rlar› net olarak belirlenmifl bir bilim dal› de¤ildir. Patoloji oluflum ve geliflimini anatomi, fizyoloji, fizik, kimya, mikrobiyoloji, immünoloji, genetik, hücre ve moleküler biyolojide olan geliflmelere paralel olarak, bu disiplinlerde oluflan bilgi birikimlerinden yararlanarak sürdürmüfltür. Patolojinin geliflim tarihinin k›saca gözden geçirilmesi, hastal›klar›n anlafl›lmas›nda geçirilen farkl› evreleri ve flafl›rt›c› geliflmeleri anlamak için yararl› olacakt›r. ‹nsanlar her zaman için karfl›laflt›klar› kötülüklerin ve rahats›zl›klar›n›n nedenlerini bilmek istemifllerdir. Bu sorulara arad›klar› yan›tlara, yaflad›klar› dönemin felsefi ve dini görüfllerini ve o dönemde var olan teknik olanaklarla ulaflabildikleri dönemin bilimsel aç›klamalar›n› yans›tm›fllard›r. Tarihin en erken dönemlerinde, hastal›klar›n nedenleri metafizik ve dini inançlarla aç›klanmaya çal›fl›lm›flt›r. Hellenik dönemde do¤a olaylar›n›n anlafl›lmas› ve yorumuna daha mant›ksal bir yaklafl›m getirilmeye çal›fl›lm›flt›r. Bu dönem t›bb›n› simgeleyen Hippokrat’a göre (MÖ 460-411) sa¤l›k, afl›r› uçlar›n dengelenmesi durumunun bir ifadesidir ve bu dengedeki herhangi bir bozukluk hastal›¤a yol açar. Hipokrat’dan sonra Galen (MS 131-201) dengesizlik hipotezi üzerinde yo¤unlaflm›fl ve hastal›¤›n humor (s›v›), kan, beyinden sal›nd›¤› san›lan lenfatik, karaci¤er ve melankolik (dalakdan gelen siyah safra) aras›ndaki dengesizli¤in sonucu oldu¤u tezini öne sürmüfltür. Galenik teori bat› dünyas›nda 14. yüzy›la kadar etkisini sürdürmüfltür. Bat› dünyas›nda Galenik düflünme tarz›n›n hakim oldu¤u dönemlerde, Arab dünyas›nda ‹bni Sina (980- 1037) ilk olarak hastal›klar ile bunlar›n yaflan›lan dünyada fiziksel olarak görülebilen nedenleri aras›nda ba¤lant› kurmaya çal›flm›fl ve ›s›, f›rt›na, rüzgar, hava gibi fiziksel etkenlerden hastal›k nedenleri olarak bahsetmifltir. Orta ça¤larda bat› dünyas›nda
9
do¤a üstü güçler, fleytan, cad›, elfler gibi do¤a üstü yarat›klara ve astrolojiye inan›ld›¤› gerileme dönemi yaflanm›flt›r. Bu dönemde s›k s›k büyük boyutlarda y›k›c› epidemilerin olmas›, kilisenin de etkisi ile insanl›¤›n do¤a üstü güçler taraf›ndan cezaland›r›lmas› olarak aç›klanm›flt›r. Ruhun kutsal say›ld›¤› bu dönemlerde vücudun kesilmesi, kutsal ruhun bar›na¤›na bir sald›r› olarak say›lm›fl ve postmortem inceleme yasaklanm›flt›r. Kat›ks›z bir ba¤nazl›¤›n yafland›¤› orta ça¤larda, Fransa’da Rene Descartes ve ‹ngiltere’de Francis Bacon gibi dönemleri için ayk›r› baz› düflünürler, flüphe etmenin de¤eri ve ö¤renmek için deneysel yaklafl›m›n önemi üzerinde durmufllard›r. Yine bu dönemlerde asi olarak görülen ‹sveç’li Paracelsus (1493-1541), klinik incelemenin önemini ve gerçeklerin teorilere üstünlü¤ünü vurgulam›flt›r. Copernicus’un s›n›f arkadafl› olan Girolamo Fracastoro De Contagione et Contagiosis Morbi adl› kitab›nda, epidemilerin çok küçük yaflayan ajanlar taraf›ndan konaktan kona¤a bulaflt›¤› tezini öne sürmüfltür. Dinin egemenli¤ine karfl› ç›k›fl ve Hellenistik dönemin mant›ksal yaklafl›m›n›n yeniden keflfedilme dönemi olan Rönesans dönemi, güzelliklerin, yeni formlar›n›n ve gerçe¤in aranmas› ile karakterize edilebilir. Sanat›n bilimi gölgelemesine karfl›n bu dönemde Leonardo da Vinci (14511519) kas, embriyo çizimleri ve kalp maketleri yapm›fl ve do¤ru tan›mlaman›n bilimsel yaklafl›m›n temel ö¤elerinden biri olarak yerleflmesinde rol oynam›flt›r. Vesalius (15141546) De Humanis Corporis Fabrica adl› ilk normal insan anatomi atlas›n› 1543’de yay›nlam›flt›r. Giovanni Battista Morgagni (1682-1777) hastal›klar› postmortem makroskopik olarak inceleyerek, anatomik patolojinin gelifliminde öncülük etmifltir. Morgagni’nin 1761’de bas›lan 700 postmortem rapora dayal›, De Sedibus et Causis Morborum per Anatomen Indagatis adl› kitab› hastal›klar üzerine yaz›lm›fl ilk genifl kapsaml› bilimsel kitapt›r. Bu dönemlerde Morgagni yan›s›ra, ço¤unun ad› unutulan bir çok bilim adam› ve doktor hastabafl› gözlemleri postmortem bulgularla karfl›laflt›ran klinikopatolojik metodun geliflmesine katk›da bulunmufllard›r. Klinikopatolojik yaklafl›m›n yerleflmesi ile hastal›¤›n tuttu¤u organlarda oluflturdu¤u karakteristik anatomik de¤ifliklikler, yani lezyonlar tan›mlanabilmifltir.
|