![]() bulunan gende oluflan mutasyon sonucunda, ge- nin aktif duruma gelmesidir. Proto-onkogenlerin onkogene dönüflmesinde ikinci mekanizma, "gen amplifikasyonudur". Gen amplifikasyonu genelde kromozomal bölünme s>ras>nda ortaya ç>kan hata- lar sonucunda gerçekleflmekte ve ortaya ç>kan çok say>da DNA örne¤i, hücre içinde çok say>da mRNA transkripsiyonu ve sonucunda yüksek oranda protein sentezlenmesine neden olmaktad>r. Üçün- cü mekanizma ise kromozomal translokasyonlar sonucunda kromozomal yap>n>n yeniden yap>lan- d>r>lmas> fleklinde oluflmaktad>r. Böylece inaktif özellikte bulunan gen, etkin hale gelmektedir. So- nuç olarak onkogenler etkinlefltirildiklerinde kon- trolsüz biçimde hücresel ço¤almadan sorumlu olurlar. Yani onkogenler hücrelerin ço¤almas> yö- nünde uyar>c> etkiye sahiptirler ve tümör doku- sunda ya aktif halde bulunurlar ya da anormal bi- çimde eksprese edilirler. Neoplastik transformas- yonun ortaya ç>kmas> için genellikle çok say>da onkogen ekspresyonu gereklidir. ler, büyüme faktörleri ya da bunlar>n reseptörleri olabilirler. Di¤er bir yönden, bu onkoproteinler hücre yüzeyinden sinyalleri sitoplazmaya tafl>yan veya çekirdek içinde bu sinyaller sonucunda orta- ya ç>kan genetik cevab> düzenleyen görevlere sahip olabilirler. Bir di¤er bölümü ise hücre çekirde¤in- de etkili proteinlerin yap>m>ndan sorumludurlar. Böylelikle onkogen ürünü olan hücre çekirdi¤inde- ki proteinler di¤er genleri aktive eden transkripsi- yon faktörü olarak etkilerini gösterebilirler. Pek çok kanser türünün geliflimi ile iliflkili en az bir onkogen vard>r. Bu onkogenlerin ürünü olan pro- teinlerin ço¤u, normalde var olan proteinlerin anormal flekilleridir ve fonksiyonlar> denetim me- kanizmalar>nca kontrol edilememektedir. Bütün bu genetik de¤iflikliklerin sonucu olarak hücre siklusu normal düzenini kaybetmekte ve sonuçta neoplastik transformasyon ortaya ç>kmaktad>r. tirler. Hücre siklüsunun kontrolü ve genetik hasa- r>n tamir yollar>n>n denetlenmesi tümör bask>lay>- c> genlerin düzgün biçimde çal>flmas> ile gerçekle- flir. Farkl> genetik olaylar bu genlerin fonksiyonla- r>n> aksatt>¤>nda ya da tümüyle ortadan kald>rd>- ¤>nda kontrol d>fl> hücresel fonksiyonlar ve ço¤al- ma meydana gelip, karsinogenez için uygun koflul- lar ortaya ç>km>fl olur. Bugüne kadar izole edilmifl olan tümör bask>lay>c> genler aras>nda en önemli- (WT-1), von Hippel Lindau (VHL) geni, DCC, ACC, NM-23 ve pigINK4A (CDKN2/MTSl)'dir. otid'te ve 5-8. eksonlar aras>ndaki bölümde ortaya ç>kar. Normal protein bir transkripsiyon faktörü olarak görev yapar ve siklin ba¤>ml> kinaz (CDK) inhibitörü olan p21 ri geç Gl safhas>nda tutmakt>r. Bunun d>fl>nda GADD45 gibi DNA tamir genlerini de aktive eder. Ancak mutasyonlar sonucu sentez edilen anormal p53 proteini normaline göre çok daha uzun ömür- lüdür ve fonksiyonlar> normal de¤ildir. Ortamda afl>r> miktarda biriken anormal p53 proteini k>sa ömürlü normal p53 ile kompleksler oluflturarak onun da fonksiyonlar>n> engeller. Böylece, ilk mu- tasyon resesif olmas>na karfl>n sonuçta dominan bir genetik özellik göstermifl olur. Benzer flekilde, 13. kromozom üzerinde yer alan Rbl geninde orta- ya ç>kan mutasyonlar hücre siklusu kontrolunun kayb> ile sonuçlan>r. Rb proteini, hücrelerde Gl/S geçifl aflamas>nda anahtar role sahip düzenleyici bir görev yapmaktad>r. Gl safhas>nda hipofosforili- ze halde olup büyümeyi önleyici etkiye sahiptir. Uygun mitojenlerin varl>¤>nda Rb proteini fosforili- ze olarak, kontrol noktas>ndan geçifli sa¤lar. Baz> koflullarda Rb protein ailesinin di¤er üyeleri (pl07, pl30) Rb yoklu¤unda, onun görevlerini üstlenebi- lirler. Mutasyonlar>n yan>s>ra hem p53 hem de Rb'de allelik kay>p (genlerden birinin tamamen kayb>) ortaya ç>kabilir. DNA amplifikasyonlar>, düzenleyici genetik bölge- lerin kayb>, nokta mutasyonlar, kromozomal translokasyon, yeniden düzenlenme veya deles- yonlar ile insersiyonel mutagenezis (retroviral transdüksiyon) say>labilir. Bugünkü bilgilerimizin >fl>¤> alt>nda kanser hücresinde birden fazla ve bir- birini izleyen genetik bilgi de¤iflikliklerinin ortaya ç>k>fl> ve bunlar>n birikimi tümör oluflumunun esas>n> teflkil etmektedir. birçok sinyal ileti yola¤> tariflenmifltir. Bu yolakla- r>n büyük bir k>sm>, embriyogenez ve fetal geliflim aflamas>nda etkin olmakta ve organizman>n gelifli- mi s>ras>nda, hücre bölünmesi ve apoptoz aras>nda oldukça ince bir denge sa¤lamaktad>rlar. Her yo- lakta, gelen sinyalin de¤erlendirildi¤i bir alg>lama |