background image
fi bölgelerde daha s>k görüldü¤ü tespit edilmifl ve
dünya tafl haritas> ç>kar>lm>flt>r. deniz ülkeleri, Kuzey Hindistan, Pakistan, Kuzey
Avustralya, Avrupa'n>n orta k>s>mlar>, Malezya ve
Orta Amerika'da tafl hastal>¤> yo¤un olup Güney
Amerika ve Afrika'da daha seyrektir. Ülkemizde
Akdeniz, Karadeniz ve Güneydo¤u illerinde fazla
görülür. Baz> bölgelerde kalsiyum oksalat ve fosfat
tafl> daha fazla iken baz> bölgelerde magnezyum-
amonyum-fosfat tafl>na rastlan>r. tafl> yo¤unlu¤u di¤er ülkeleden fazlad>r. Bu ülke-
lerde tafl hastal>¤>n>n s>k görülmesinde iklim, bes-
lenme ve ailesel faktörlerin rolü vard>r.
nda direkt iliflki bul-
mak güç ise de s>cakl>¤>n yüksek oldu¤u yerlerde
ve yaz mevsimlerinde daha fazla görülmektedir.
Günefl >fl>nlar>na fazla maruz kalman>n barsaktan
kalsiyum emiliflini ve idrar kalsiyum at>l>m>n> art-
t>rd>¤> bildirilmifl ise de tam ispat edilememifltir.
S>cak iklimde yaflaman>n bir risk faktörü olufltur-
du¤u kesindir. S>cak iklimde terle su kayb>, idrar
konsantrasyonunun yükselmesine ve idrar volü-
münün azalmas>na sebep olur. Bu durumda idrar
asiditesi artt>¤> gibi moleküllerin konsantrasyonu
da artarak tafl yapmaya e¤ilimli insanlarda bu mo-
leküllerin kristalizasyonuna sebep olur. Bir taraf-
tan kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfat konsan-
trasyonu art>p büyük kristaller ve hatta tafl teflek-
kül ederken, di¤er taraftan da idrar pH's>n>n düfl-
mesi ile ürik asit ve sistinin erimesi zorlafl>r.
Su al>m> da çok önemlidir. Fazla miktarda su
al>m> idrar miktar>n> artt>rarak tafl yap>m>na olan
e¤ilimi azalt>r. Günlük idrar miktar>n> 800 ml'den
1200 ml'ye ç>kar>lmas> dahi tafl oluflumunu %86
oran>nda azalt>r. Bununla birlikte diürezin idrar-
daki iyon aktivitesini artt>rarak, kristal oluflumu-
nu h>zland>rd>¤> gösterilmifltir. Fakat diürez idrar-
da serbest kristal partiküllerinin böbrekte kalma
süresini k>salt>p idrarla bunlar>n at>lmas>n> h>z-
land>rarak yine de yararl> olur. Ayr>ca kristalize
olan element miktar> da azald>¤>ndan fazla kristal
oluflmaz. Yani su yükleme birçok yönden tafl
nükslerini önlemeye yard>mc> bir yöntem olarak
kabul edilmelidir. Özellikle s>cak iklimlerde terle
su kaybedilen bölgelerde önemi daha fazlad>r. Mi-
neral yönünden zengin sodal> sular konusu tart>fl-
mal>d>r. Araflt>rmalar>n bir k>sm>, kalsiyum fosfat
gibi maddeleri içeren afl>r> sert sular>n tafl oluflu-
munu kolaylaflt>rd>¤>n> bildirmesine karfl>n, di¤er
bir k>s>m araflt>rmac> sodyum karbonat gibi mad-
deleri içeren yumuflak sular>n da bu olay> artt>rd>-
¤>n> bildirmifllerdir. Kalsiyum kristalizasyonunun
inhibitörü olan çinko gibi eser elementlerin suda
az bulunmas> da muhtemelen olay> kötü yönde et-
kilemektedir.
Pürin, oksalat, kalsiyum, fosfat ve di¤er mad-
delerin diyetle afl>r> al>nmas> idrarla bu maddelerin
afl>r> at>l>m>na ve tafl oluflumununun kolaylaflma-
s>na yol açabilir. Tafl yapan hastalarda bu durum
daha önemlidir. Diyetteki hayvansal proteinlerin
azalmas> ile özellikle mesane tafl> aras>nda bir ilifl-
ki vard>r. Endemik bölgelerde diyetin düzenlenme-
si ile tafl insidans>n>n azald>¤> belirtilmifltir. Bu
proteinler idrardaki inhibitör aminoasitlerin kay-
na¤>d>r. Diyetle al>nan fazla fleker üst üriner sis-
temde tafla neden olabilmektedir. fiekerin idrar
kalsiyumunu artt>rd>¤> ileri sürülmüfltür. Bu dü-
flünce familyal tafl hastalar>nda daha aç>kt>r. Bu-
rada hiperkalsiürinin nedeni renal tubüli hücrele-
rinde asit yükün artmas> sonucu distal tubüliler-
de kalsiyum emiliflinin azalmas>d>r. Alkol al>m> ile
de kanda ürik asit, idrarda kalsiyum, fosfat düzey-
lerinin artt>¤> ileri sürülmüfltür. Böylece alkol al>fl-
kanl>¤> olanlarda üriner sistem tafllar>n>n di¤erleri-
ne oranla daha fazla görülebilece¤i düflünülmekte-
dir.
Tafl oluflumunda mesle¤in de önemi vard>r. Bü-
ro hizmeti yapan veya yüksek >s>da çal>flanlarda
daha yüksek oranda görülürken aktif görevi olan-
larda, tar>m iflçilerinde daha az rastlan>r. Fazla su
kaybettiren s>cak ortamlarda çal>flma, ter ile fazla
su kaybedilerek idrarda kristalloid yo¤unlu¤unu
artt>rmaktad>r. Diyet, heredite ve aktivite birbirini
tamamlayan olaylard>r. Her biri primer bir faktör
olarak etkilemez. Beraberce etki göstererek tafl
oluflumunu kolaylaflt>r>r.
Etyoloji
Etyolojiyi aç>klamak için öne sürülen teoriler flun-
lard>r.
1. Süpersatürasyon - kristalizasyon teorisi
2. idrar inhibitörlerinin yoklu¤u teorisi
3. Matriks - nükleasyon teorisi
4. Epitaksi teorisi
5. Kombine teoriler
Süpersatürasyon-Kristalizasyon:
Belirli bir pH ve s>cak-
l>ktaki suya kristalize olabilen bir element konul-
du¤unda, solüsyon halinde kal>r. Ancak bu ele-
ment miktar> art>nl>nca belirli bir seviyeden sonra
art>k eriyik halde kalamaz. Doymufl haldeki mad-
de kristalize olmaya bafllar, yani solüt veya solü-
tenin solüsyon halinde kalabilmeleri için belirgin
bir limit vard>r. Bu noktaya kadar erimifl halde
iken, bu noktadan sonra afl>r> doymufl solüsyon-
daki madde kristalize olmaya bafllar. pH ve s>cak-
l>k, elementlerin solüsyonda erime ve kristalizas-
yonunda çok önemlidir. Vücut s>cakl>¤> 37°C olup
de¤iflmemesine karfl>n idrar pH de¤ifliklikleri s>k
Temel Üroloji
658