![]() flündüren semptomlar> olan olan hasta oran> tüm popülasyonda %16-17 olarak bulunmufltur. Erkek ve kad>nlarda benzer oranlarda(%16-%16. 9) görü- lürken, her iki sekste yaflla birlikte prevalans>n art- t>¤> görülmektedir. idrar kaç>rma olan(>slak) ve ol- mayan(kuru)AAM yak>n oranlarda (%9. 3-%7. 6) gö- rülürken, erkeklerde kuru AAM, >slak AAM ye göre daha yüksek oranda görülmektedir (%13.4-%2.6). yaflam kalitesini çok daha fazla bozdu¤u izlenmek- tedir. Bu arada AAM semptomlar> ile baflvuran hastalar>n %30 unda hiçbir tetkik yap>lmamas>, %80 inde ise hiçbir tedavi uygulanmam>fl olmas> oldukça dikkat çekici özelliklerdir. len birçok durum kiflilerin yaflant>lar>n> önemli oranda etkilemektedir. Özellikle noktüri ve noktürnal enürezis yaflam kalitesini önemli oranda etkilemektedir. k>r>k riski belirgin artm>flt>r. Haftal>k idrar ka- ç>rma episodlar>nda %26-34, günlük idrar ka- ç>rma episodlar>nda %35-45 düflme ve k>r>k ris- ki saptanm>flt>r. infeksiyon izlenmektedir. Gene bu hastalar>n %8 inde tedavi gerektiren cilt infeksiyonlar> gö- rülmektedir. AAM tan> ve tedavisini takiben üriner infeksiyonlarda tedavi gereksinimi %10, cilt infeksiyonlar>nda %60 azalmaktad>r. Bu fle- kilde ABD de üriner infeksiyonlar için y>lda 3 milyon dolar, cilt infeksiyonlar> içinse 300, 000 dolarl>k bir azalma sa¤lanm>flt>r. kaç>rma aras>nda yak>n iliflki oldu¤u belirlen- mifltir. Beck Depresyon Inventory(BDI) ile de- ¤erlendirilen idrar kaç>ran hastalarda yüksek BDI skoru ve/veya depresyon, idiopatik s>k>flma ile idrar kaç>rma olan hastalar>n %60 >nda görülürken, bu oran kontrol gurubunda %17 olarak bulunmufltur. Nöropatik veya obst- rüksiyona ba¤l> s>k>flma hissi ile idrar kaç>rma olanlarda depresyon oran> idrar kaç>rma olma- yan kontrol gurubundan farkl> bulunmam>flt>r. idiopatik s>k>flma hissi ile idrar kaç>rma ve dep- resyon iliflkisi de¤iflen serotonin fonksiyonuna ba¤l> olabilir. Serotonerjik aktiviteyi düzenleyen antidepresanlar s>k>flma ile idrar kaç>rma teda- visinde oldukça etkili olmaktad>r. memektedir. yafl üzerinde %30, Avrupa çal>flmalar>nda 65- 74 yafl aras>nda %20, 75 yafl üzerinde %40) yafllanan mesanedeki de¤iflikliklerin rol oyna- d>¤>n> düflündürmektedir. rahats>zl>klar için genetik polimorfizm olanlar- da daha s>k olarak görülmektedir. kardiyovasküler(hipertansiyon) bozukluk olan- larda daha s>kt>r. AAM riskini artt>ran bir faktör oldu¤u gösteril- mifltir. 3. Medikal ve davran>fl tedavisi seçenekleri 4. Medikal tedavi baflar>s>z olursa... 5. invaziv ve noninvaziv nöromodülasyon tedavile- mesi son derece önemlidir. Alt ve/veya üst üriner sistemde önemli fonksiyonel ya da anatomik bozuk- luklar>n olup olmad>¤>n>n gösterilmesi, gereken ol- gularda ileri tetkiklerin yap>lmas> gerekir. Olas> komplike durumlar ekarte edilidikten ya da tedavi edildikten sonra AAM tedavisinin planlanmas> gere- kir. Özellikle çocuklarda AAM tablosunun ak>lc> eli- minasyonu hayati önem tafl>r. derece önemlidir. Hastan>n yak>nmalar>n>n ne za- mand>r devam etti¤i, idrar kaç>rma varsa bunun tipi, üriner infeksiyon geçirip geçirmedi¤i, gündüz ve gece idrara ç>kma s>kl>¤>, nörolojik bir patoloji düflündüren yak>nmalar olup olmad>¤>, kendisin- de ya da ailede diabet olup olmad>¤>, geçirilmifl üri- ner, genital, pelvik ya da spinal cerrahi giriflimler dikkatli bir biçimde sorgulanmal>d>r. Tafl anamne- zi olup olmad>¤>, hematüri, disüri yak>nmalar>n>n olup olmad>¤>, erkeklerde özellikle ileri yafllarda obstrüktif semptomlar>n mevcudiyeti, konstipas- yon, çocuklarda ifleme bozuklu¤u düflündüren |