- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
738
V. Torasik Anestezi ve Ağrı Yönetimi
TEMEL KAVRAMLAR
1. Preoperatif dönemde respiratuar fonksiyonlarda birbirinden bağımsız, fakat ilişkili üç alan değerlendirilmelidir: respiratuar mekanikler, gaz değişimi ve kardiyopulmoner etkileşim. 2. Preoperatif dönemde zorlu endobronşiyal entübasyonun en yararlı göstergesi göğüs filmidir. 3. Tek akciğer ventilasyonu esnasındaki Pao2’nin en önemli prediktörü tek akciğer ventilasyonu öncesi lateral pozisyonda iki akciğer ventilasyonudur. 4. Akciğer izolasyonu için mutlak endikasyonlar pürülan sekresyon, masif pulmoner kanama, bronkoplöral fistül, blebler ve büllerdir (kan, pü ve hava). 5. Çift lümen tüp kullanımına bağlı 1000 olguda 0.5-2 arası iyatrojenik hasar gelişebilmektedir. 6. Tek akciğer ventilasyonunun başlamasından sonra Pao2’nin düşme hızı, ardından gelişebilecek desatürasyonun göstergesidir. 7. Havalanan akciğerde pulmoner ödem ve şant riskinin artması nedeni ile, torakotomi esnasında kuramsal üçüncü boşluk kayıplarıiçin aşırı sıvı verilmemelidir. 8. Bilateral akciğer işlemlerinde desatürasyon, özellikle tek akciğer ventilasyonunun ikinci döneminde ortaya çıkar. 8. Pnömonektomi sonrası aritmi gelişen hastalarda postoperatif mortalite %17 iken, bu komplikasyon gelişmeyen hastalarda %2’dir. 10. Ön mediastinal kitle bulunan hastalarda genel anestezi indüksiyonu esnasında hava yolu tıkanıklığı en sık ve korkulan komplikasyondur. 11. Pulmoner arter kateteri bulunan hastalardaki hemoptizi, aksi ispatlanana kadar katetere bağlı pulmoner damar perforasyonu olarak değerlendirilmelidir. Mortalite %50’i aşabilir. 12. Pulmoner hipertansiyonlu hastalarda prostasiklin analoglarıyla tedavinin ani kesilmesi, katastrofik pulmoner hipertansiyon rebounduna neden olabilir. 13. CMV-negatif donör ve alıcı transplantasyonlarında, kan ve kan ürünleri transfüzyonunuda CMV’e maruziyeti azaltmak amacıyla lökosit filtreleri kullanılmalıdır. Aynı şekilde, transplant adaylarında insan lökosit antijen alloimmünizasyonunu önlemek amacıyla lökositten fakir kan gereklidir. 14. Transplantasyon sonrası azatioprin alan hastalarda, nondepolarizan nöromusküler bloke edici ajanların dozlarında artış gerekli olabilir.
I.
Preoperatif değerlendirme A. Genel bakış. Anestezi yönetimi, cerrahi teknikler ve perioperatif bakımın gelişmesi opere edilebilir hasta sayısını belirgin olarak arttırmıştır. Tanımlanan prensipler bütün pulmoner rezeksiyon tiplerine ve diğer göğüs operasyonlarına uygulanır. Maligniteli hastalarda, cerrahinin iptali veya diğer inceleme/tedavi seçenekleri nedeniyle cerrahinin ertelenmesinin risk/ yarar oranı, rezeksiyon öncesi kaybedilen zaman içinde hemen daima kanserin yayılma riski ile komplike duruma gekmektedir. “Rezektabl” akciğer kanserli hastada hastalık halen lokal veya lokorejiyoneldir ve akılcı bir cerrahi girişim ile sınırlandırılabilir. “Operabl” hasta, önerilen rezeksiyonu kabul edilebilir bir riskle tolere edebilecek hastadır. 1. Risk değerlendirmesi: Preoperatif yüksek riskli hastaların belirlenmesi ve daha sonra bu risk değerlendirilmesi ile perioperatif bakımın düzenlenmesi ve sonuçların daha iyi olması için yüksek riskli hastalara odaklanılması anesteziyoloğun sorumluluğudur. Bu preanestetik değerlendirmenin öncelikli fonksiyonudur. 2. İlk ve son değerlendirme. Genellikle hastanın ilk değerlendirmesi klinikde hastaya anesteziyi veren ekip dışından kişiler tarafından yapılmaktadır. Sorumlu anesteziyoloğun hastayla asıl iletişimi indüksiyondan 10 – 15 dakika önce olmaktadır. Bu hastalarda preoperatif değerlendirmenin 2 ayrı faz olarak organize ve standardize edilmesi gereklidir: İlk (klinik) değerlendirme ve son (başvuru günü) değerlendirme. 3. “Akciğer-koruyucu” cerrahi. Postoperatif solunum fonksiyonlarının korunması, fonksiyonel akciğer parankiminin korunma miktarıyla ilişkilidir. Pulmoner fonksiyonları sınırlı hastalar değerlendirilirken, anesteziyolog konvansiyonel lobektomi ve pnömonektomi dışındaki cerrahi seçenekleri de bilmelidir.
|