588 IV. Dolaşım Desteği C. KPB’da sıvı dengesi ve interstisiyel sıvı birikimi 621 D. Kalp 621 E. SSS 622 F. Böbrekler 622 G. Splanknik, viseral ve hepatik etkiler 622 H. Akciğerler 622 I. Enflamasyon 614 J. KPB’e “Stres cevap”- Endokrin, metabolik ve elektrolit etkiler 627 Özet 619 VII. TEMEL KAVRAMLAR 1. Kardiyopulmoner bypass’ta hedef; bypass’ın olumsuz etkilerini en aza indirerek, yeterli gaz değişimi ve oksijen sunumunu sağlamak, yeterli perfüzyon basıncıyla sistemik kan akımını oluşturmaktır. 2. Roller pompalar kan elemanları üzerinde daha fazla hasara neden olabilir ve venöz rezervuar boşalırsa masif hava embolisi oluşabilir. 3. Membran oksijenatörler akciğer görevi görür. Ventile edilen gazla kan arasındaki membran oluşturarak kanla gazın direkt temasını önlerler. 4. Bypass sırasında ısı değiştiriciyle kanın aşırı ve hızlı ısınması önlenmelidir. Böylelikle gazın sıvıdan kolayca ayrılıp emboli oluşturma riski azaltılır ve beynin aşırı ısınması sonucu potansiyel nörolojik hasar oluşumunun önüne geçilmiş olur. 5. KPB sırasında hemoliz ve mikroembolinin esas nedeni olduğu düşünülen hücresel mikroagregatlar, yağ, yabancı partikül, trombojenik ve fibrinolitik elemanlardan zengin kardiyotomi kanını işleme tabii tutan cell saver sistemleri kullanılmalı veya kardiyotomi suction sistemi küçültülmelidir. 6. Son verilere göre normotensif ve bilinçli hastada beynin otoregülasyonu için ortalama kan basıncının alt sınırı 70 mm Hg’dır. Bu verilerin ışığında bypass sırasında daha yüksek ortalama kan basıncı (70 mm Hg’nin üstünde) tercih edilmektedir. 7. Kritik oksijen sunumu maksimum oksijenin alınıp, oksijen tüketiminin düşmeye başladığı noktadır. BÖLÜM I: KARDİYOPULMONER BYPASS DEVRESİ I. 1 Giriş: Kardiyopulmoner bypass (KPB) eşliğinde cerrahi uygulanan hastanın takibinden sorumlu anesteziyoloğun kalp-akciger makinesini (ekstrakorporeal devresi (ECC) olarak da bilinir) çok iyi bilmesi gerekir. Bu bölümde kalp-akciğer makinesinin komponentleri, fizyolojik prensipleri ve KPB’in patofizyolojik sonuçları ve en uygun ve güvenli bir ortamda çalışma için anesteziyoloğun rolüne değinilecektir. Kardiyopulmoner bypass sırasında hastanın medikal yaklaşım 8. Bölüm’de anlatılmıştır. Kardiyopulmoner bypass’ın esas hedef ve fonksiyonu kanın kalp ve akciğerlerden alınarak sistemik arteriyel dolaşıma verilmesi, böylelikle duran kalpte cerrahi uygulanabilmesidir. Böylece, hem kalp hem de akciğerin fonksiyonları üstlenilmiş olunur. Kardiyopulmoner bypass’ta hedef ekstrakorporeal dolaşımın olumsuz etkilerini en aza indirerek, yeterli gaz değişimi, oksijen sunumu, kan basıncı ve sistemik kan akımını oluşturmaktır. Bu, kalp-akciğer makinesinin iki temel komponentiyle sağlanır: Yapay akciğer (kan gazı değişim sistemi veya “oksijenatör”) ve arteriyel pompa. Oksijenatör istenilen PaO2 ve PaCO2 sağlamak üzere karbondioksit uzaklaştırıp oksijen ilave ederken, arteriyel pompa arteriyel basınç ve organ perfüzyonunun idamesi için sistemik kan akımına enerji sağlar. Hareketsiz ortamda cerrahi için kalbi durdurmak amacıyla sıklıkla proksimal çıkan aorta kros klemp konulduğundan, miyokardiyal iskemiyi en aza indirmek için kardiyopleji uygulama sistemi kullanılır. ECC’in diğer komponentleri sistemik venöz ve arteriyel dolaşıma bağlanan kanüller, venöz rezervuar, vücut ısısının kontrolü için ısı değiştirici, cerrahi alan veya kardiyotomi aspiratörü ve çeşitli güvenlik ve monitörizasyon cihazlarıdır. Bu bölümde bu komponentlerden bahsedilecektir. Kardiyopulmoner bypass komponentleri hakkında daha detaylı bilgi için refere edilen makalelere bakılabilir [1-5].