nucunu vermifltir. Burada, bilimsel aç>dan en önemli eksiklik, kuflkusuz ampirik
tecrübelerin herhangi bir teorik bilgi, analiz, sentez ya da neden-sonuç iliflkisi gibi
bilimsel bir yöntemle ele al>nmam>fl olmalar>d>r.
Cerrahi alan>nda da s>nama ve yan>lma yöntemiyle binlerce y>l önce bile insan-
lar baz> cerrahi giriflimleri uygulama noktas>na gelmifllerdir. Tahmini olarak 20-25
bin y>l önce yap>ld>¤> düflünülen ndaki resimde par-
mak amputasyonu (kesi) gösterilmektedir. Kuflkusuz dini amaçl> olarak gerçeklefl-
tirilmifl bu amputasyon vakas>n>n t>bbi bir gereklilik tafl>mas> da "cerrahi" nitelikte-
ki eylemi göstermektedir. Neolitik döneme ait olarak bulunan en eski cerrahi alet-
ler yontma tafltan ve cilal> tafltan yap>lm>fl b>çaklard>r (Yalav, 1972).
Bundan 10 bin sene kadar önce Neolitik dönem insanlar>nda cerrahiyi aç>s>ndan
anlaml> bulgular kafataslar>ndaki deliklerdir. Trepanasyon ad>n> verdi¤imiz bu de-
likler muhtemelen kenarlar> keskin ve sivri tafllarla kaba iflçilik gösterilerek aç>lm>fl-
lard>r. Bu deliklerin etraf>nda geliflmifl olan yeni kemik dokular> bu ifllemin canl> be-
den üzerinde gerçeklefltirildi¤ini ve deli¤in aç>lmas>ndan sonra flahs>n uzun süre ya-
flam>fl oldu¤unu göstermektedir. Dünyan>n birçok yerinde trepanasyon geçirmifl
kafataslar> bulunmufltur (Yalav, 1972).
Trepanasyon ifllemlerinin kafatas>na yerleflmifl kötü ruhlar>n ç>kmas>n> sa¤lamak
gibi bir anlam> oldu¤u zannedilmektedir. Trepanasyon iflleminde beyin zar>na zarar
vermeden kafatas>n>n bir bölgesinden bir kemik parças>n> kesip ç>kartmak gerekir.
Hipokrat'>n yaz>lar>ndan, eski Yunan'da da trepanasyon uyguland>¤> bilinmekte;
Anadolu'da da geçmifl yüzy>llarda uyguland>¤>na dair kan>tlar vard>r. Hatta Bizans
döneminde bile trepanasyon uygulamalar>n>n varl>¤> bilinmektedir (Özbek, 1988).
Ampirik uygulamalar>n getirdikleri al>flkanl>k ve varsay>mlar baz> tedavi teorilerini
de yaratm>flt>r. Bunlardan biri de "Sinyatür Teorisi"dir.
Sinyatür Teorisi
n t>bbi aray>fllar> içerisinde tarih boyun-
ca çok çeflitli örneklerden sözetmek mümkündür.
Bugün için anlams>z karfl>lanabilecek baz> uygulama-
lar, zaman>nda önemli bir t>bbi araç olarak görül-
müfltür ve sinyatür (iflaret) teorisi ortaya ç>km>flt>r.
Sinyatür teorisi bir "analoji"ye dayan>r. Yani, te-
davi edici etken ile hastal>k aras>nda biçimsel bir
benzetmenin bulundu¤u kabul edilir. Bundan yola
ç>k>larak mevcut "hastal>¤a" benzeyen bir t>bbi araç
ile hastal>¤>n tedavisi sa¤lanmaya çal>fl>l>r. Renk, bi-
çim, koku, s>cakl>k, nem gibi özelliklerinden yola ç>-
k>larak do¤adaki bir bitki ya da maden gibi madde-
8
D
ÜNYA VE
T
ÜRK
T
IP
T
AR
R
Re
essiim
m 8
8..--
--
Düzgün kesilmifl
bir trepanasyon.