- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
766
B Ö L Ü M 20
Endokrin Sistem
A
B
C
D
Resim 20.15 Tiroid papiller karsinomu. (A-C) Makroskopik olarak da fark edilebilen papiller yapılardan oluşan papiller karsinom. Bu örnekte tümör, belirgin papiller yapılar (B), bunları döşeyen bazen “yetim Annie’nin gözleri” diye adlandırılan, karakteristik boş görünümlü nukleuslu hücreler (C) içermektedir. (D) Papiller karsinomda ince iğne aspirasyonunda elde edilen hücreler. Aspire edilen hücrelerin bazılarında karakteristik intranükleer inklüzyonlar görülmektedir (oklar). (Dr. S. Gokasalan’nın izniyle, Teksas Güneybatı Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü, Dallas, Teksas.)
•
•
•
•
İnce dağılmış kromotinli nükleuslar, berrak veya boş görünümü verir. Buzlu cam veya “yetim Annie’nin gözü” olarak tanımlanır (bkz. Resim 20.15B). Buna ek olarak, sitoplazmanın girintileri enine kesitlerde nukleus içinde inklüzyon (bu nedenle “psödoinklüzyon” olarak tanımlanır) veya çentik (groove) görünümü verir (Resim 20.15D’ye bakınız). Papiller yapı olmasa bile, bu nükleer özelliklerin varlığı papiller karsinom tanısı için yeterlidir. Lezyon içerisinde, özellikle de papiller yapıların gövdelerinde, psammom cisimcikleri olarak adlandırılan konsantrik kalsifiye yapılar bulunur. Bu yapılar foliküler ve medüller karsinomlarda neredeyse hiç bulunmaz. Lenfatik invazyon odakları genellikle mevcuttur. Ancak kan damarı invazyonu, özellikle de küçük lezyonlarda çok daha seyrek görülür. Olguların yarısına yakınında, komşu servikal lenf nodlarında metastaz vardır. Papiller tiroid karsinomun bir düzineden fazla türü vardır. Ancak en yaygın olanı papiller kanserlerin nükleer özelliklerini taşıyan hücrelerle döşeli foliküllerden oluşan enkapsüle foliküler varyanttır (ileride bahsedilecektir).
aspirasyonunda daha önce tanımlanan karakteristik özelliklere dayanılarak konulabilir. Papiller tiroid kanserleri, yavaş seyirli (indolent) lezyonlar olup 10 yıllık sağ kalım oranı %95’in üzerindedir. İlginç olarak tek başına servikal lenf düğümü metastazının varlığı, bu lezyonların prognozuna belirgin etkisi olmaz. Hastaların küçük bir kısmında tanı konulduğu sırada, en sık akciğerde olmak üzere hematojen yayılım vardır. Papiller tiroid kanserinde, hastaların uzun dönem sağ kalımları yaş (40 yaşından büyük olanlarda prognoz daha kötü), tiroid dışı yayılım ve uzak metastaz varlığı (evre) gibi çeşitli etkenlere bağlıdır. Son çalışmalar, invazyon kanıtı olmayan papiller karsinomun foliküler varyantlarının, esasen malign davranış potansiyeli olmadığını göstermiştir. Bu tanımlamayla, Dünya Sağlık Örgütü’nden gelen öneriler, bu tümörlerden karsinom adının çıkarılması gerektiği yönündedir, bundan sonra gereksiz tedaviyi önlemek için benign neoplaziler olarak sınıflandırılacaklardır.
Klinik Özellikler
Papiller karsinomlar nonfonksiyonel tümörlerdir, bu nedenle çoğunlukla ya sadece tiroid içinde ya da servikal lenf düğümünde metastaz yapmış olarak, boyunda ağrısız bir kitle şeklinde ortaya çıkar. Preoperatif tanı, genellikle ince iğne
Foliküler Karsinom
Foliküler karsinomlar, primer tiroid kanserlerinin %5-15’ini oluşturur. Kadınlarda daha sıktır (3:1 oranında görülür) ve papiller kanserlere göre daha geç yaşta ortaya çıkar. Görülme sıklığı 40 ile 60 yaş arasında zirve yapar. Foliküler karsinom, beslenmede iyot eksikliği olan bölgelerde daha sıktır (tiroid
|