- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
638
B Ö L Ü M 16
Karaciğer ve Safra Kesesi
Lobül Asinus Tablo 16.1 Karaciğer Hastalıklarında Laboratuvar İncelemeleri
Test Kategorisi
Hepatosit bütünlüğü
Kanda Ölçüm*
Sitozolik hepatosellüler enzimler† Serum aspartat aminotransferaz (AST) Serum alanin aminotransferaz (ALT) Serum laktat dehidrogenaz (LDH) Normalde safra ile atılan maddeler Serum bilirubin Total: konjuge edilmemiş artı konjuge edilmiş Direkt: sadece konjuge edilmiş İdrar bilirubini Serum safra asitleri Plazma membran enzimleri (hasardan safra kanalikülüne)† Serum alkalen fosfataz Serum γ-glutamyl transpeptidase (GGT) Kana salgılanan proteinler Serum albumin‡ Protrombin zamanı (PT)† Parsiyel tromboplastin zamanı (PTT)† Hapatosit metabolizması Serumda amonyak† Aminopirin nefes tesit (hepatik demetilasyon)‡
Penetran damarlar
Safra atımı fonksiyonu Zonlar 3 SV 2 1
PA HA SK Hepatosit fonksiyonu Resim 16.1 Karaciğer anatomisi modelleri. Lobüler modelde, terminal hepatik ven bir “lobül”ün santralindedir, portal bölgeler ise periferdedir. Patologlar genellikle parenkim bölgelerini “periportal ve sentrilobüler” olarak adlandırırlar. Asiner modelde, kan akımının yönü temel alınarak üç zon tanımlanmıştır. Zon 1 kanın kaynağına en yakın olandır, zon 3 ise en uzağıdır. SK, Safra Kanalı; SV, Santral Hepatik Ven; HA, Hepatik Arter; PB, Portal Bölge
*En sık kullanılan testler italik yazılmıştır; †yüksek olması karaciğer hastalığını işaret eder; ‡düşük olması karaciğer hastalığını işaret eder.
KARACİĞER HASTALIKLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ
Karaciğerin başlıca primer hastalıkları viral hepatit, alkolik karaciğer hastalığı, nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı (non-alcoholic fatty liver disease - NAFLD) ve hepatosellüler karsinomdur (hepatocellular carcinoma - HCC). Karaciğer ayrıca, kalp hastalıkları, yaygın kanser ve ekstrahepatik enfeksiyonlar gibi yaygın görülen çok çeşitli hastalıklardan sıklıkla etkilenir. Karaciğerin fonksiyonel rezervi, hafif karaciğer hasarının klinik etkilerini maskeler. Ancak, şiddetli ve diffüz karaciğer hasarının sıklıkla yaşamı tehdit eden sonuçları vardır. Nadir olarak görülen fulminan karaciğer yetmezliği istisnası dışında, karaciğer hasarının sinsi bir ilerleyişi vardır. Karaciğer dekompansasyonunun belirti ve bulgularının ortaya çıkışı haftalar, aylar, hatta yıllar alabilir. Karaciğer hasarı hasta tarafından hissedilemeyebilir ve sadece laboratuar test anormallikleri ile kendini gösterebilir (Tablo 16.1), hem hasar hem de iyileşme subklinik olabilir. Karaciğer anormallikleri olduğu için hepatoloğa gönderilen hastalar genellikler kronik karaciğer hastalığı olan kişilerdir.
Hepatositlerin yaygın ölümü konfluen nekroz ile sonuçlanır. Bu, akut toksik ya da iskemik hasarlarda, şiddetli kronik viral ya da otoimmün hepatitlerde görülebilir. Konfluen nekroz, santral ven çevresinde bir hepatosit eksilmesi (dropout) odağı olarak başlar. Olayın şiddeti arttıkça nekroz, santral ven ile portal bölgeler arasında ya da birbirlerine komşu portal bölgeler arasında “köprüleşmeler” oluşturur.
Hasar ve Tamir Mekanizmaları
Hasar gören hepatositlerde, yağ birikimi ya da bilirubin birikimi (kolestaz) geri dönüşlü olma potansiyeli taşıyan çok çeşitli değişiklikler görülebilir. Hasar geri dönüşlü değil ise, hepatositler nekroz ya da apoptoz ile ölürler. Nekroz (Resim 16.2), hipoksi ve iskemi nedeniyle gelişen karaciğer hasarında sık görülür. Apoptotik hücre ölümü (Resim 16.3) ise viral, otoimmün ve ilaç ya da toksin nedenli hepatitlerde daha sıktır.
Resim 16.2 Hepatosit nekrozu. Akut hepatit B’li bir hastadan alınan bu PAS-D boyalı biyopside, eozinofilik sitoplazmaları olan pigmente hepatosit toplulukları, nekroza giden hepatosit odaklarını temsil ediyor. PAS-D, diastazlı işlemden sonra periyodik asit Schiff boyası.
|