- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
138
B Ö LÜ M 5
Erken reaksiyon Alerjene maruziyet Klinik belirtiler
İmmün Sistem Hastalıkları
Geç faz reaksiyonu
Mast hücreleri
Ödem
Vasküler konjesyon
Eozinofiller
B
0 1 4 8 12 16 20
C
A
Alerjen maruziyeti sonrası saatler
Resim 5.13 Erken aşırı duyarlılık reaksiyonunun aşamaları. (A) Erken ve geç-faz reaksiyonları kinetiği. Allerjene erken vasküler ve düz kas reaksiyonu karşılaşmadan (önceden sensitize bireyde allerjenle karşılaşma) sonra dakikalar içinde gelişir ve 2-24 saat sonra geç faz reaksiyonu gelişir. Erken reaksiyon (B) vazodilatasyon, konjesyon ve ödemle karakterlidir ve geç-faz reaksiyonu (C) eozinofil, nötrofil ve T hücrelerinden zengin bir inflamatuar infiltrasyonla karakterlidir. (Dr. Daniel Friend izni ile, Department of Pathology, Brigham and Women’s Hospital, Boston, Massachusetts.)
çocukluk ve hatta doğum öncesi mikrobiyal antijenlere maruz kalmanın, yaygın olan çevresel allerjenlere karşı patolojik yanıt gelişmesini önleyecek şekilde immün sistemi eğittiği fikrine yol açmıştır. Bu durum hijyen hipotezi olarak da adlandırılabilmektedir. Bu nedenle, çocuklukta hijyenin çok fazla olması, yaşamın ilerleyen dönemlerinde allerjileri artırabilir. Erken çocukluk döneminde antijenlere maruziyetin bu antijenlere karşı ileride allerji gelişme riskini azaltabileceği fikri, yenidoğan döneminde yer fıstığı tüketenlerin ilerki yaşamlarında yer fıstığı allerjisi görülme oranının azaldığını gösteren klinik çalışmalarla desteklenmiştir.
Klinik ve Patolojik Belirtiler
IgE ile tetiklenen reaksiyon sıklıkla iyi tanımlanmış iki aşamaya sahiptir (Resim 5.13): (1) çoğu kez bir allerjene maruz kalındığında 5-30 dakika içinde gelişen, 60 dakikada yatışan, vazodilatasyon, vasküler sızıntı ve düz kas spazmı ile karakterli erken yanıt ve (2) çoğu kez 2-8 saat sonra olan birkaç gün sürebilen ve inflamasyon, mukozal epitelyal hasar gibi doku tahribatı ile karakterili ikinci bir geç faz reaksiyonu. Geç faz reaksiyonunda baskın inflamatuar hücreler nötrofiller, eozinofiller ve lenfositler, özellikle TH2 hücrelerdir. Nötrofiller çeşitli kemokinlerle çağırılır; bunların inflamasyondaki rolleri Bölüm 3’te açıklanmıştır. Eozinofiller, eotaksin ve epitelden salınan diğer kemokinlerle bölgeye toplanır ve geç faz yanıtındaki doku hasarının önemli oyuncularıdır. Eozinofiller, epitel hücreleri için toksik olan major bazik protein, eozinofil katyonik protein, LTC4 ve inflamasyonu arttıran trombosit-aktive eden faktörü üretir. TH2 hücreleri, daha önce açıklandığı gibi, birden çok etkiye sahip sitokinler meydana getirir. Toplanan bu lökositler, allerjene maruz kalmaya devam etmediğinde bile, inflamatuar yanıtı sürdürebilir veya arttırabilir. Ek olarak, inflamatuar lökositler, erken aşırı duyarlılıkta epitelyal hücre hasarının çoğundan sorumludur.
İnflamasyon, özellikle astım ve atopik dermatit gibi allerjik hastalıkların çoğunda ana bir komponent olduğundan, tedavi kortikosteroidler gibi anti-inflamatuar ilaçları içerir. Bir erken aşırı duyarlılık reaksiyonu, sistemik bir bozukluk veya bölgesel bir reaksiyon olarak ortaya çıkabilir (Tablo 5.3). Antijene maruz kalma yolu genellikle reaksiyonun niteliğini belirler. Protein antijenlere (arı zehiri gibi) veya ilaçlara (penisilin gibi) sistemik maruz kalma sistemik anafilaksi ile sonuçlanabilir. Duyarlı konakta, maruziyetten birkaç dakika sonra kaşıntı, ürtiker (kurdeşen) ve deri eritemi ortaya çıkar, ardından kısa sürede pulmoner bronkokonstriksiyonun neden olduğu ve mukus aşırı sekresyonu ile artan derin solunum güçlüğü bunu izler. Laringeal ödem üst solunum yolu tıkanıklığına neden olarak olayları şiddetlendirebilir. Ek olarak, kusma, abdominal kramplar ve diare ile sonuçlanmak üzere tüm gastrointestinal sistemin kasları
Tablo 5.3 Erken Aşırı Duyarlılığın Neden Olduğu
Bozukluklara Örnekler
Klinik Sendrom
Anaflaksi (ilaçlar, arı sokması ve yiyecekler neden olabilir) Bronşiyal astım
Klinik ve Patolojik Özellikler
Vasküler dilatasyonun neden olduğu kan basıncında düşme (şok); laringeal ödem nedeniyle hava yolu obstrüksiyonu. Bronşiyal düz kas hiperaktivitesinin neden olduğu hava yolu obstrüksiyonu; geç faz reaksiyonunun neden olduğu inflamasyon ve doku hasarı. Artmış mukus sekresyonu; üst solunum yolları ve sinüslerin inflamasyonu Bağırsak kaslarının kasılmasına bağlı artan peristaltizm, kusma ve diareye neden olur.
Allerjik rinit, sinüzit (bahar nezlesi) Yemek allerjileri
|