Hemolitik Anemi 449 NORMAL Azalmış β-globin sentezi, eşlik eden α-globin fazlalığı β-TALASEMİ Çözünmeyen α-globin agregatı HbA Anormal eritroblast Az miktarda anormal eritrosit terk eder α-globin agregatı Normal HbA Hipokromik eritrosit Normal eritrositler Etkisiz eritropoez Eritroblastların çoğu kemik iliğinde ölür Diyetteki demir Ekstravasküler hemoliz Dalakta, agregat içeren eritrositlerin yıkımı HbA (α2β2) Normal eritroblastlar ANEMİ Artmış demir emilimi Kan transfüzyonları Doku hipoksisi Azaltır Karaciğer Kalp Kemik iliği genişlemesi Eritropoietin artışı Sistemik demir birikimi (sekonder hemokromatozis) İskelet deformiteleri Resim 12.5 β-talasemi majörün patogenezi. Rutin kan yaymalarında görülen fazla α-globin agregatlarına dikkat edin. Kan transfüzyonları, anemiyi düzeltirken bir taraftan da sistemik demir yüklenmesine neden olduğundan iki ucu keskin bıçaktır. değişkenlik) ve anizositoz (hücre şeklinde değişkenlik) vardır. Altta yatan eritropoetik uyarıyı yansıtan nükleuslu eritrositler (normoblastlar) de görülürler. β-talasemi intermedia ve HbH hastalığında ise periferik yaymalarda bu iki uç arasında yer alan bulgular saptanır. β-talasemi majördeki anatomik değişiklikler tür olarak diğer hemolitik anemilerde görülenlere benzer, fakat daha şiddetli olur. Etkisiz eritropoez ve hemoliz, eritroid öncüllerin belirgin hiperplazisine ve sola kaymaya yol açar. Genişlemiş olan eritropoetik kemik iliği iskeletin intramedüller boşluğunu tamamen doldurabilir, kemik korteksine ilerleyebilir, kemik büyümesini engelleyebilir ve iskelet deformitelerine neden olabilir. Ekstramedüller hematopoez ve mononükleer fagositik sistemdeki hiperplazi nedeniyle belirgin splenomegali, hepatomegali ve lenfadenopati meydana gelir. Etkisiz eritropoetik öncüller bütün besin maddelerini tüketerek büyüme geriliğine ve kanser hastalarında görülene benzer türde bir kaşeksiye neden olur. Demir birikimini engellemek amaçlı girişimler yapılmazsa yıllar ilerledikçe şiddetli hemosiderozis ortaya çıkar (Resim 12.5). HbH hastalığı ve β-talasemi intermedia de splenomegali, eritroid hiperplazi ve anemiye bağlı gelişme geriliği görülür, ancak bunlar β-talasemi majöre göre daha hafiftir. Klinik Özellikler. β-Talasemi taşıyıcılığı ve α-talasemi taşıyıcılığı tipik olarak asemptomatiktir. Sıklıkla, hafif bir hipokromik mikrositer anemi vardır. Genellikle bu hastalarda yaşam beklentisi normal sınırlardadır. Demir eksikliği anemisinde de benzer bir eritrosit görünümü vardır ve uygun laboratuar testleri ile bu olasılık dışlanmalıdır (ileride anlatılmaktadır). β-Talasemi major, doğumdan sonra HbF sentezi sona erdiğinde kendini gösterir. Etkilenen çocuklarda, bebeklik döneminde başlayan gelişme geriliği olur. Yinelenen kan transfüzyonları ile idame ettirilirler. Bu transfüzyonlar anemiyi düzelttiği gibi, aşırı eritropoezin neden olduğu iskelet deformitelerinin de azalmasını sağlar. Sadece transfüzyonlar ile ikinci ya da üçüncü dekada kadar yaşam mümkündür, ancak zamanla, gerek bağırsaktan aşırı demir alımına bağlı, gerekse transfüze edilen eritrositlerdeki demir yükü nedeniyle, demir birikimi meydana gelir. Eğer hasta demir çeliciler ile tedavi edilmezse, sekonder hemokromatozis sonucu kardiak disfonksiyon kaçınılmazdır ve bu durum genelde ikinci ya da üçüncü dekadlarda ölüm ile sonuçlanır. Tedavi, eğer şartlar uygun ise, erken yaşta kemik iliği transplantasyonudur. HbH