- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Flash version © UniFlip.com |
xİ
Önsöz
Onuncu baskı bir kitabın yaşamında önemli bir kilometre taşıdır. Bu, geriye Temel Patoloji’nin kökenine dönüp Stanley Robbins’in birinci baskıdaki (1971) önsözünden aşağıdaki alıntıyı yapmak için uygun bir vesiledir: “Tıpkı insanlarda olduğu gibi, kitaplarda da şişman olanların içinde dışarıya çıkmak için çabalayan zayıflar mevcuttur. Bu kitabın da çok daha kapsamlı olan öncülü Robbins Patoloji ile bu tür bir ilişkisi vardır. Bu kitap modern tıp öğrencisinin ikilemine duyulan saygıdan kaynaklanmıştır. Müfredat klinik deneyime daha fazla yer verecek şekilde yeniden yapılandırılırken, okumaya ayrılan süre kısalmış oldu. Bu kitap yazılırken, çok nadir görülen olağan dışı lezyonlar herhangi bir mazeret gösterilmeksizin kapsam dışı bırakıldı, seyrek ya da önemsiz olanlardan ise kısaca bahsedildi. Ancak, ana hastalık antitelerinin nispeten tümüyle ele alınmasının önemli olduğu görüşündeyiz.” “Bebek Robbins”in bu baskısının amaçlarında da Stanley Robbins’in bu vizyonuna sadık kalınmakla birlikte, bu basım birkaç ek ilke temel alınarak yenilenmiştir. • Birincisi, hastalık mekanizmaları anlayışının, her zamankinden daha fazla temel bilimler esasına dayalı olduğu açıktır. Buna sadık kalarak, temel hücresel ve moleküler biyolojiyi ilişkili patofizyoloji kısımlarıyla iç içe anlatmaya çalışmıştık. Bu baskıda bir adım daha ileri giderek, “Sağlık ve Hastalık Durumlarında Hücre” başlığı altında, kitabın en başında yeni bir bölüm sunuyoruz. Bu bölümde, okuyucuyu spesifik hastalıklar konusundaki tartışmalara hazırlamak açısından yararlı olacağına inandığımız konuların hücresel ve moleküler biyoloji yönlerine de değinmeye çalıştık. Özetle, bu hücre biyolojisinde bilgi tazeleme kursu oldu. • İkincisi, öğreticiler olarak bizler, hastalıkların moleküler esası konusundaki bilginin hızla artışı nedeniyle tıp öğrencilerinin kendilerini kaybolmuş hissettiklerinin de farkındayız. Bu nedenle, hasta başına henüz ulaşmayan laboratuvar “gelişmelerini” dahil etmedik. Böylece, örneğin kanser mutasyonlarını hedefleyen ve klinik çalışmaları hala devam eden ilaçlar tartışma dışı bırakıldı, sadece etkinlikleri konusundaki kanıtların belirgin olduğu seyrek durumlara yer verildi. Benzer biçimde, genetik olarak heterojen hastalıklarda, etkilenen tüm genler ve polimorfizmlerin listesini vermektense, en sık görülen mutasyonlara odaklandık. Böylece, bilimsel gelişmelerdeki tartışmaları kariyerlerinin erken aşamasındaki öğrencilerin gereksinimleriyle dengelemeye çalıştık. Bu çaba nedeniyle her bölümü yeni baştan yazılmış gibi okumamız ve çoğu kez, önceki baskıda bulunan bazı kısımları metinlerden çıkartmamız gerekti. Bu değişikliklerin öğrencileri ferahlatacağını ve onuncu basımın güncel, ancak kolay anlaşılır bir kitap olarak görüleceğini umut ediyoruz. • Üçüncüsü, çizimler hücre döngüsünün kontrolü ve kanser genlerinin etkileri gibi zor konuların anlaşılmasını kolaylaştırdığından, sanatsal kısım büyük ölçüde yeniden gözden geçirildi ve derinlik eklenerek zenginleştirildi, böylece dört renkli çizimler üç boyutlu görünüm kazandılar. • Son olarak, klinik içeriğin doğru ve güncel olmasını sağlamamız için bizlere yardımcı olmak üzere bir klinik konsültan kurulu ekledik. Öğrencilerin esas üzerinde odaklanmalarına yardımcı olan ve anahtar “eve götürülecek mesajları” sağlayacak şekilde tasarlanan ek bir “araç” olan Özet kutucuklarını kullanmaya devam ettik. Bunlar, öğrencilerin tümünün yararlı bulduklarını söylemeleri nedeniyle, kitaba birkaç ek sayfa ekleme riskine rağmen, korundular. Genomik çağa girmiş olmamıza rağmen, hiç eskimeyen araçlar olan makroskopik ve mikroskopik inceleme yöntemleri yararlılıklarını korumaya devam etmektedir. Morfolojik değişikliklere de referanslarıyla birlikte dikkat çekilmiştir. Klinikopatolojik korelasyonlara güçlü atıf korunmuş ve anlaşılmış olduğu alanlarda moleküler patolojinin, tıp pratiğine katkısı da vurgulanmıştır. Bütün bunlar metnin “göbeğini şişirmeden” başarılabildiği için mutluyuz. Metnin anlaşılabilir olmasının ve dilin doğru kullanımının kavramayı arttırdığına ve öğrenme sürecini kolaylaştırdığına kuvvetle inanmaya devam ediyoruz. Önceki baskılara aşina olanlar, bilgi akışını iyileştirmek ve daha mantıklı hale getirmek üzere, birçok bölümün metinlerinin yeniden organize edildiğini fark edeceklerdir. Artık dijital çağdayız, dolayısı ile metin online olarak da elde edilecektir. Ek olarak, elektronik versiyonda birimiz tarafından (VK) oluşturulan, güncellenmiş ve gözden geçirilmiş 100’ü aşkın olguya da ulaşmak mümkün olacaktır. Bu interaktif olguların, patolojinin klinikteki uygulamaları nedeniyle, patoloji öğrenimini kolaylaştıracağını ve pekiştireceğini umuyoruz. Bu kitabın editörlüğünü ayrıcalığımız olarak görüyoruz ve gerek öğrenciler gerekse patoloji eğitimcilerinin bizlere olan hatırı sayılır güveninin de farkındayız. Bu sorumluluğumuzun bilincini üst düzeyde taşıyor ve bu basımın, kendisinden öncekilere layık olacağını ve muhtemelen onların geleneğini geliştireceğini umuyoruz.
xi
|