- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
Over Tümörleri 731
Tablo 19.4 Overin Germ Hücreli ve Seks Kord Neoplazmlarının Dikkat Çekici Özellikleri
Neoplazi
Germ Hücre Kökenli Disgerminom
İnsidansın Tepe Noktası
2 ve 3. dekadda Gonadal disgenezis zemininde gelişir
Yerleşim
%80-90 unilateraldir
Morfolojik Özellikler
Testiküler seminomun karşılığı Tabaka veya diziler oluşturan büyük berrak hücreler Stromada lenfosit ve bazen granülom bulunabilir Plasental tümörlere idantik İki epitel hücre tipi: sitotrofoblast ve sinsisyotrofoblast
Davranış
Tümü malign, ancak üçte biri metastaz yapar; tümü radyoterapiye duyarlı, tedavi olma oranı %80’dir Erken dönemde yaygın metastaz yapar Primer odak dejenere olabilir ve geriye sadece metastaz kalır Kemoterapiye dirençli Yüksek miktarda östrojen üretebilir Granüloza komponenti malign olabilir (%5-25)
Koryokarsinom
Yaşamın ilk 3 dekadı
Ünilateral
Seks Kord Tümörler Granüloza-teka hücreli Çoğu postmenopozal ancak her yaşta gelişebilir Ünilateral Kubik granüloza hücreleri ile iğsi veya geniş, lipid içeren teka hücreleri birlikte olur Granüloza komponenti over follikülünü taklit edebilir, CallExner cisimcikleri gibi Sarı (lipid içeren) geniş teka hücreleri
Tekoma-fibroma
Herhangi bir yaş
Ünilateral
Çoğu hormonal olarak inaktif Yaklaşık %40’ı asit ve hidrotoraksa yol açar (Meigs sendromu) Nadiren malign Çoğu maskülinizan veya defeminizan Nadiren malign Primer odak gastrointestinal kanal (Krukenberg tümörleri), meme ve akciğer
Sertoli-Leydig hücreli Overe Metastazlar
Tüm yaşlar
Ünilateral
Tubul veya kordonlar ve geniş, pembe Sertoli hücreleri ile testisin gelişimini taklit eder Fibröz zemine yayılmış kordonlar, glandlar, anaplastik tümör hücreleri Hücreler bazen müsin salgılayan “taşlı yüzük” hücreleri olabilir
İleri yaşlar
Çoğunlukla bilateral
over tümüyle tiroid dokusundan oluşmakta ve gerçekten hipertiroidi nedeni olabilmektedir. Bu tümörler küçük, solid, tek taraflı, kahverengi over kitleleri şeklindedir. Bir diğer özelleşmiş teratom, over karsinoidi olup, nadiren karsinoid sendroma yol açar.
Klinik Özellikler
Tüm over tümörlerinde, belirti ve bulguların genellikle ileri evreye ulaştıklarında ortaya çıkması, tedavi yaklaşımında
Resim 19.18 Overin matür kistik teratomu (dermoid kist). Farklı doku tipleri ve bir saç topu (altta) (Dr. Cristopher Crum’ın izniyle, Brigham and Women’s Hospital, Boston, Massachusetts).
güçlük yaratır. Yüzey epiteli kökenli over tümörleri, lokal bası bulgularına (ağrı, gastrointestinal yakınmalar, idrar sıklığı gibi) neden olacak yeterli büyüklüğe erişinceye kadar genellikle asemptomatiktirler. Gerçekten de over tümörlerinin %30’u rutin jinekolojik muayene sırasında rastlantısal olarak saptanır. Daha büyük kitleler özellikle epitelyal tümörler, karnı büyütebilirler. Daha küçük kitleler, özellikle dermoid kistler, pediküllerinin dönmesi (torsiyon) sonucu şiddetli karın ağrısına neden olarak akut batın tablosunu taklit edebilirler. Malign seröz tümörlerin metastatik yayılımı, sıklıkla asite neden olur. Fonksiyonel over tümörleri, sıklıkla neden oldukları endokrin etkileri ile dikkat çekerler. Ne yazık ki, over tümörlerinin tedavisi halen yetersizdir. 1970’li yılların ortalarından günümüze kadar geçen süre içinde sağ kalım süresinde az bir iyileşme izlenmiştir. Tümörleri erken dönemde saptayacak tarama yöntemlerine büyük ihtiyaç vardır. Bugün için mevcut olanlar sınırlı değere sahiptir. Bu belirteçlerden biri olan CA-125’in serum seviyeleri over epitelyal kanserlerinin %75-90’ında yüksektir. Ancak CA-125, overde sınırlı epitelyal tümörlerin %50’sinde saptanabilir düzeyde değildir. Aksine birçok benign lezyonda ve over dışı kanserlerde sıklıkla yüksek bulunur. Sonuç olarak, asemptomatik postmenopozal dönemdeki kadınlarda tarama testi olarak yararlılığı sınırlıdır. Günümüzde, tedaviye yanıtı izlemede, CA-125 ölçümlerinin değeri çok yüksektir.
|