![]() yollar> ile ilgili nefrologlar>n tekrar artan bir ilgisi ol- mufltur. Diyalizin erken dönemleri vasküler girifl yol- lar> ile ilgili tasarlama ve geliflmelerle belirlenmifl, Schribner flant> ve Brescia-Cimino arteriyo-venöz fis- tüllerini gelifltiren vizyon sahibi nefrologlarla birlikte geliflmifltir. Tekrar tekrar kullan>labilen güvenilir vas- küler girifl yollar> oluflturmaks>z>n kronik hemodiyaliz yap>labilmesi olanaks>z olurdu. Özellikle Avrupa'da, baz> nefrologlar, vasküler girifl yolu oluflturma ve bu- nun sürdürülmesi konusunda primer rollerini sürdür- düler. Bir baflar>l> örnekte, 748 ard>fl>k nativ AV fistül oluflturulmas> sonras>, 2 y>ll>k girifl yolu sa¤kal>m> di- yabetik ve diyabetik olmayanlarda %75 ile 96 aras>n- da de¤ifliyordu. 1970'ler boyunca ve 1980'lerde en az>ndan ABD'de vasküler girifl yoluna olan ilgi ve is- tek giderek azald>. Bu durum heyecan verici geliflme- lerin yafland>¤> ve daha çok bilimsel olarak ödüllendi- rilen çal>flma alanlar>ndaki farkl>l>ktan ve buna karfl>- l>k relatif olarak vasküler girifl yollar>na iliflkin sorun- lar>n s>radan kabul edilmesine ba¤l> olabilirdi. O za- man sürecinde ne teknik yeterlilik, ne de ciddi akade- mik bir ilgi birçok nefroloji merkezinde kurulamam>fl- t>. Birçok programda ve vasküler girifl yolu ile ilgili pratiklerde ifller özellikle cerrahlara b>rak>lm>flt>. Ayn> zamanda, özellikle ABD'de sentetetik politetrafluoro- etilen graftlar (PTFE), nativ AV fistüllere göre artan bir promosyon ve kullan>mdayd>. Bu kayma, pazarla- ma ve ifllem masraf>n>n ödenmesi, nativ fistül oluflana dek köprüleme sa¤layan kalitesiz geçici venöz girifl yo- lu kataterlerinin bulunabilirli¤i nedenleriyle olufltu ve k>sa süreli ve yüksek etkinlikli diyaliz tedavisine veri- len önem artt>. Amerika Birleflik Devletleri nefroloji toplulu¤u için sonuç, yüksek PTFE graft s>kl>¤> bulu- nan, büyük hemodiyaliz hasta popülasyonu, düflük AV fistül kullan>m oran>, belki de insidental olarak tüm endüstriyel uluslar içinde en yüksek diyaliz hasta mor- talitesi oldu. 1999'da ABD'de hemodiyaliz hastalar>- venöz kataterle diyalize giriyordu. loglar>n vasküler girifl yolu giriflimlerinden uzak dur- malar> yüzünden, bu hastalardaki vasküler girifl yolla- r>na iliflkin öngörülebilen bir medikal bak>m krizine yol açt>. Vasküler girifl yolu disfonksiyonu ya da trom- bozuna iliflkin giriflimler büyük oranda reaktifti ve primer olarak aç>k cerrahi tekniklerle hallediliyordu. AV graft trombozu ya da yetersizli¤ine götürebilecek venöz stenozun rolü, gerçek de¤erinin çok alt>ndayd>. 1980'lerin sonunda, giriflimsel radyologlar bu prob- lemleri tan>maya bafllad> ve vasküler girifl disfonksiyo- nunun tedavisine yönelik hedefleri belirlediler ve yeni teknikler uygulamaya bafllad>lar. Arteriovenöz hemo- diyaliz graft trombozunun farmakomekanik tromboliz ve anjioplasti kullan>larak eritilmesine iliflkin metod 1991'de yay>nland>. Di¤er yay>nlar ve hemodiyaliz gi- rifl yolu disfonksiyonu giderilmesinde, perkutanöz gi- riflimlerin giderek daha fazla kabul gördü¤ü bu meto- dun de¤iflik yöntemleri bunlar> izledi. Bununla birlik- te nefrologlar yine periferde kald>, vasküler girifl yolu oluflturma ifli cerrahlar>n ve son zamanlarda da radyo- loglar>n ifli oldu. Uzmanlaflm>fl alt gruplar aras>ndaki bu kollaborasyon, zaman>nda ve yüksek kaliteli bir vasküler girifl yolu bak>m> için gereklilikti. Hiç kufl- kusuz baz> olgular için böyle oldu. Bununla birlikte hasta için girifl yolu disfonksiyonu hasta, diyaliz ünite- si, nefrolog ve birçok program için kritik ve acil önem tafl>rken, cerrahlar ve radyologlar için ilk öncelikli ifl olarak kabul edilmeyebilir. olabillir. Hemodiyaliz hastas>n>n genifl kapsaml> me- dikal bak>m> üremi, hipertansiyon, sodyum ve su den- gesi, anemi, mineral metabolizmas>, metabolik kemik hastal>¤> ve beslenme durumunu içermelidir. Yeterli ve etkili bir vasküler girifl yolu olmaks>z>n, bu medi- kal bak>m gerekti¤i flekilde verilemez. Bu kritik de- ¤erlerden ayr>l>nmas> hasta ve nefrolog için dezavantaj yarat>r. |