- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Page 59 - Page 60 - Page 61 - Page 62 - Page 63 - Page 64 - Page 65 - Page 66 - Page 67 - Page 68 - Page 69 - Page 70 - Page 71 - Page 72 - Page 73 - Page 74 - Page 75 - Page 76 - Page 77 - Page 78 - Page 79 - Page 80 - Page 81 - Page 82 - Page 83 - Page 84 - Page 85 - Page 86 - Page 87 - Page 88 - Page 89 - Page 90 - Page 91 - Page 92 - Page 93 - Page 94 - Page 95 - Page 96 - Page 97 - Page 98 - Page 99 - Page 100 - Page 101 - Page 102 - Page 103 - Page 104 - Page 105 - Page 106 - Page 107 - Page 108 - Page 109 - Page 110 - Page 111 - Page 112 - Page 113 - Page 114 - Page 115 - Page 116 - Page 117 - Page 118 - Page 119 - Page 120 - Page 121 - Page 122 - Page 123 - Page 124 - Page 125 - Page 126 - Page 127 - Page 128 - Page 129 - Page 130 - Page 131 - Page 132 - Page 133 - Page 134 - Page 135 - Page 136 - Page 137 - Page 138 - Page 139 - Page 140 - Page 141 - Page 142 - Page 143 - Page 144 - Page 145 - Page 146 - Page 147 - Page 148 - Page 149 - Page 150 - Page 151 - Page 152 - Page 153 - Page 154 - Page 155 - Page 156 - Page 157 - Page 158 - Page 159 - Page 160 - Page 161 - Page 162 - Page 163 - Page 164 - Page 165 - Page 166 - Page 167 - Page 168 - Page 169 - Page 170 - Page 171 - Page 172 - Page 173 - Page 174 - Page 175 - Page 176 - Page 177 - Page 178 - Page 179 - Page 180 - Page 181 - Page 182 - Page 183 - Page 184 - Page 185 - Page 186 - Page 187 - Page 188 - Page 189 - Page 190 - Page 191 - Page 192 - Page 193 - Page 194 - Page 195 - Page 196 - Page 197 - Page 198 - Page 199 - Page 200 - Page 201 - Page 202 - Page 203 - Page 204 - Page 205 - Page 206 - Page 207 - Page 208 - Page 209 - Page 210 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
32
Ampiyemin Cerrahi Tedavisi: Tüpler, Dekortikasyon, Aç›k-Pencere Torakostomi
Mark S. Allen
Çeviri: Dr. Göknur Alver
Girifl
Ampiyem ya da torasik ampiyem plevral bofllukta pürülan materyalin birikmesidir. Tedavi ve klinik tablo hekime, co¤rafi yere ve ekonomik kaynaklara göre hat›r› say›l›r de¤ifliklikler gösterir. ‹ngiltere’de ampiyemli hastalar›n maksimum %40 kadar› baflar›s›z kateter drenaj›ndan sonra cerrahiye gelir ve “ampiyemli hastalar›n genelde %20’si ölür.” Üçüncü dünya ülkelerinde, ampiyeme neden olan organizmalar geliflmifl dünyadakilerden büyük ölçüde farkl›d›r. Tedavi basit aç›k drenajdan pahal› fibrinolitiklerle karmafl›k giriflimsel radyolojik drenaja kadar uzan›r. Bu bölüm torasik ampiyemin cerrahi tedavisini gözden geçirirken kapal› tüp drenaj›, dekortikasyon ve aç›k-pencere torakostomi üzerinde yo¤unlaflmaktad›r. Ampiyemden ilk söz eden kifli olarak Hipokrat an›lmaktad›r. Ampiyemin do¤al seyrini flöyle anlatm›flt›, “Plevritik hastal›klarda, hastal›k 14 gün içinde bertaraf edilmezse, genellikle ampiyemle sonuçlan›r.” Cerrahi tedavi de flöyle olacakt›: “Il›k bir banyo haz›rlay›n, onu sallant›l› olmayan bir tabureye oturtun sesin ne tarafta duyuldu¤unu anlamak için dinleyin; ve tam bu yere tercihen solda bir insizyon yap›n, o zaman daha nadir ölümle sonuçlan›r.” Hipokrat›n tarif etti¤i aç›k drenaj metodu 2000 y›ldan daha uzun süre kullan›lmaya devam etti. 1843 y›l›nda Trousseau torasentez ve drenaj kullan›m›n› tarif etti. Trousseau taraf›ndan torasentezin önerilmesinden birkaç y›l sonra Hewett kapal› plevral drenaj› tarif etti. Tedavi sonuçlar›nda önemli bir ilerleme 1918 y›l›nda Amerika Ordusu Ampiyem Komisyo280
nu’nun bir parças› olarak Graham ve Bell’in raporunun sonucu kaydedildi. Onlar›n raporundan önce, aç›k drenaj I. Dünya Savafl› boyunca geliflen tüm ampiyemler için standart tedaviydi. Mortalite oran› %30 ile %70 aras›nda de¤ifliyordu, ki bu çok yüksekti. Hasta popülasyonunun dikkatli analizi yoluyla, tedavinin birkaç prensibe uymas› gerekti¤i sonucuna vard›lar. Drenaj oluyordu ama aç›k pnömotorakstan kaç›nmaya dikkat edilerek. Ayr›ca erken sterilizasyon ve kavite obliterasyonu kavramlar›n›n ve bu hastalarda nutrisyonun öneminin üzerinde durdular. Bu basit prensiplerin benimsenmesiyle, mortalite %10-15 aras›na düfltü. 1945 y›l›nda Tillet fibrinolitik kullan›m›n› tarif etti ve 1972 y›l›nda Clagett plevral kavitenin antibiyotik solüsyonuyla doldurularak kapat›lmas›n› tarif eden bir makale yay›nlad›. Daha yak›n zamanlarda, Pairolero ve Miller zor ampiyemlerin tedavisinde kas fleplerinin kullan›m›yla ilgili bilgilerimizi genifllettiler. Ampiyem flüphesi olan bir hastay› tedavi ederken, en iyi tedaviyi belirlemek için al›nacak birkaç karar vard›r. ‹lk baflta, sepsis ya da pnömonik bir hastal›kla iliflkili bir efüzyonu olan her hastada tan›sal plevral s›v› örneklemi al›nmal›d›r. E¤er s›v› al›namazsa, örneklemin al›naca¤› alan›n saptanmas›na bilgisayarl› tomografi ya da ultrason yard›mc› olabilir. Berrak bir püy ya da bulutsu s›v› olan hastalara derhal gö¤üs tüpü yerlefltirilmelidir. 12 ile 24 saatlik bir gecikme bile, s›v›n›n dekortikasyon gerektirecek kadar yo¤unlaflmas›na f›rsat verebilir. Benzer flekilde, plevral efüzyon gram boyas›nda bakteriler görüldü¤ü zaman derhal gö¤üs tüpü yer-
lefltirilmelidir. Aras›ra, Pnömokoklara sekonder kültür ve parapnömonik efüzyon tek bafl›na antibiyotiklerle düzelebilir, ama miks enfeksiyon olas›l›¤› hesaba kat›lmal›d›r. pH<7.2 olan hastalara gö¤üs tüpü yerlefltirilmelidir. Gö¤üs tüpü yerlefltirilmesinin di¤er nedenleri masif efüzyon, loküle (bilgisayarl› tomografi ya da ultrasonla) efüzyon ve hastan›n antibiyotik tedavisine klinik yan›t vermemesidir (fiekil 32-1). Gö¤üs tüpleri genellikle hafif sedasyon ve lokal anestezik infiltrasyonuyla yatak bafl›nda yerlefltirilebilir. Plevral boflluk genellikle asidik olur ve böylece yeterli analjezi sa¤lamak daha zordur. Yine de, uygun yap›ld›¤› zaman bir gö¤üs tüpünü minimum rahats›zl›kla yerlefltirmek mümkün olabilir. Tüp plevral s›v› birikimi içine yerlefltirilmelidir ve drenaj› stimüle edecek pozisyonda olmal›d›r, ama hastan›n tüpün üzerine yatmas›n›n gerekece¤i flekilde olmamal›d›r. Geleneksel genifl çapl› (32F-36F) gö¤üs tüpleriyle radyografik yerlefltirilen ince tüplerin (10F-14F) etkinli¤ini karfl›laflt›ran klinik çal›flma yoktur. Literatürdeki ço¤u makale iki tip tüple de iyi sonuçlar bildirmektedir (fiekil 32-2). Benzer flekilde tüpün en iyi kullan›m flekliyle ilgili de bir fikir birli¤i yoktur. Küçük çapl› tüpler üç yollu bir stopcock arac›l›¤›yla 10-30 ml normal saline solüsyonuyla aral›kl› irrigasyon gerektirir. ‹rrigasyon büyük çapl› tüplerde genellikle yap›lmaz, çünkü negatif intraplevral bas›nc› sürdürürken tüpleri y›kamak daha zordur. Tekrarlanan irrigasyon plevral bofllu¤a bakteri sokabilir ama bu da incelenmemifltir. Gö¤üs tüpleri genellikle 20 cm H2O suction ola-
|