background image
KISIM II
315
BÖLÜM 50
Astim
Astim genel popülasyonun yaklaik %8'ini etkileyen ve önemli oranda heredi-
ter komponenti bulunan kronik infl amatuar bir havayolu hastaliidir. Önemli
özellikleri bronial düz kas kontraksiyonuna bali geri dönüümlü hava yolu
obstrüksiyonu, airi mukus sekresyonu ve mukozal ödemdir. Havayolunda infl a-
masyon ve irritanlar, viral enfeksiyonlar, aspirin, souk hava ve egzersiz gibi bir
dizi uyarana cevap söz konusudur. Normal gebelikteki azalmi fonksiyonel rezi-
düel kapasite ve artmi efektif ant gebe kadini hipoksi geliimine daha hassas
hale getirir. Gecbeliin altta yatan astim üzerinde öngörülebilir bir etkisi olduu
yönünde kanit yoktur. Aslinda astim hastalarinin yaklaik 1/3'ünde gebeliin bir
döneminde hastalikta kötüleme beklenirken geri kalaninda düzelme olur veya
herhangi bir deiiklik olmaz. Prostoglandin F ve ergonovin astimi kötületirdii
için gebelikte sik kullanilan bu obstetrik ilaçlardan mümkünse kaçinilmalidir.
Genellikle astim iddetli deilse gebelik sonuçlarina etkisi azdir. Preek-
lampsi, preterm eylem, düük doum airlikli yenidoan ve perinatal mortalite
insidansindaki artilarin tamami iddetli astimla ilikilidir. Hayati tehdit eden
komplikasyonlar arasinda status astmatikus, pnömoni, pnömomediastinum,
akut kor pulmonale, kardiyak aritmiler ve solunum arrestine yol açabilen kas
güçsüzlüü vardir. Mekanik ventilasyon ihtiyaci varsa maternal ve perinatal
mortalite artmitir.
KLNK SEYR
Klinik olarak astim hafif hiriltili solunumdan solunum yetmezlii, ciddi hipok-
semi ve ölüme yol açabilen iddetli bronkospazma kadar olabilen geni bir spekt-
ruma sahiptir. Akut bronkospazmin fonksiyonel sonucu havayolu obstrüksiyonu
ve hava akiminda azalmadir. Solunum ii progresif olarak artar ve hastalar so-
lunum güçlüü, göücste sertlik ve hirilti ile bavurur. Havayolundaki daralma
düzensiz bir dailim gösterdii için oksijenasyonda görülen sonraki deiiklikler
primer olarak ventilasyonperfüzyon uyumsuzluunu yansitir.
Astimin klinik evreleri
Tablo 50-1
'de özetlenmitir. Hafif hastalikta hipoksi
balangiçta hiperventilasyonla iyi ekilde kompanse edilir, bunu normal arter-
yel oksijen düzeyi ve respiratuar alkaloza yol açan azalmi karbondioksit düzeyi
yansitir. Havayolundaki daralma ilerledikçe ventilasyon-perfüzyon defekti artar
ve arteryel hipoksemi oluur. iddetli obstrüksiyonda ventilasyon, solunum kas-
larinin yorgunluu nedeniyle erken CO
2
retansiyonu oluturacak kadar bozulur.
Hiperventilasyon nedeniyle CO
2
düzeyi normale döndüü için bu sadece balan-
giçta görülebilir. En sonunda kritik obstrüksiyonla birlikte hiperkapni ve aside-
miyle karakterize solunum yetmezlii ortaya çikar.
Hastanin astimin iddetiyle ilgili subjektif izlenimleri havayolu fonksiyon-
larinin veya ventilasyonun objektif ölçümleriyle siklikla korele deildir. Klinik
muayene de iddeti tam göstermez, ama bu açidan faydali bulgular solunum si-
kintisi, taikardi, pulsus paradoksus, uzami ekspirasyon ve yardimci solunum
kaslarinin kullanilmasidir. Fatal potansiyel taiyan bir atakta santral siyanoz ve
bilinç düzeyinde deiiklik saptanir.