görülen son adetin ilk gününe dayali olarak 20. haftadan önce gebeliin sonlan-
masidir. Dier sikça kullanilan bir tanim ise 500 gramin altinda bir fetüsün-ye-
nidoanin domasidir. Ancak tanimlar, düüklerin, fetal ölümlerin ve neonatal
ölümlerin bildirimi ile ilgili devlet kanunlarina göre farklilik gösterebilir.
maternal ve paternal ya kadar parite ile de artar. Klinik olarak fark edilen
spontan abortuslar 20 yaindan genç kadinlarda %12'den 40 yaindan yali
kadinlarda %26'ya yükselir. Son olarak, term doumdan sonra 3 ay içerisinde
gebe kalinirsa abortus riski artar.
GELECEKTEK GEBELKLER ÜZERNE ETKS
dan kaynaklanabilecek küçük bir risktir. Vakum aspirasyonu artmi midtrimes-
ter spontan düükleri, preterm doumlar veya takip eden gebeliklerde düük
doum airlikli bebekler açisindan artmi bir risk oluturmaz. Ancak birden çok
sayida keskin küretaj ilemi plasenta previa riskinde artia neden olabilir.
likte görülür. Ciddi kanama, sepsis, bakteriyel ok, akut renal yetmezliklerin hep-
si yasal düüklerle de oluabilir ancak çok daha düük bir orandadir. Metrit ge-
nellikle beklenen sonuçtur, ancak parametrit, peritonit, endokardit ve septisemi
meydana gelebilir. Septik abortuslarin üçte ikisi anaerob infeksiyonlara balidir.
Koliform da siktir. Septik abortus etkeni olarak bildirilen dier organizmalar Ha-
emophilus nfluenza, campylobakter Jejuni ve Grup A Streptokokkus'tur. nfeksi-
yonun tedavisi konsepsiyon ürünlerinin acil boaltilmasi ve intravenöz yoldan
geni spektrumlu antibiyotik tedavisini içermektedir. Eer sepsis ve ok üzerine
binerse, Bölüm 43'de tartiildii gibi destek tedavi esastir. Septik abortus dissemi-
ne intravasküler koagülopati ile de ilikilidir.
siyla gebelik önlenmek isteniyorsa, abortustan hemen sonra etkili doum kont-
rolünün balatilmasi önemlidir.
eden, kaçinilamaz, inkomplet, missed, rekürren, terapötik ve elektif. lk be alt
grup spontan abortuslardir.