- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
538
Klinik Nöropsikoloji ve Nöropsikiyatrik Hastalıklar
Bilişsel bozulma MS’in her döneminde görülür. MS’in en sık formu olan relapsing remitting multipl sklerozda (RRMS) bilişsel tutulum sıklıkla çalışılmış olmakla birlikte, sekonder progresif multipl skleroz (SPMS), primer progresif multipl skleroz (PPMS) ve hatta klinik izole sendromda (KİS) bile tutulum gösterilmiştir (Potagas et al., 2008; Portaccio et al., 2009; Khalil et al., 2011; Smestad et al., 2010). Hastalar yeterince uzun süre izlendiğinde KİS’ten SPMS’e doğru giderek artan oranlarda bilişsel bozulma göstermektedir (Amato et al., 2001). Buna karşılık, hastaların bir bölümünde bilişsel bozulma saptanmaz. (Amato et al., 2001; Hohol et al., 1997; Sperling et al., 2001). Bir hastada herhangi bir dönemde bilişsel bozulmanın saptanmaması hiçbir zaman olmayacağı anlamına gelmez. Bilişsel bozulumun gelişimi açısından hastalar izlenmelidir. MS alt tiplerinin tamamında bilişsel bozulma bildirilmiş olmakla birlikte bu guruplar arasında bilişsel bozulmanın düzeyi ya da alanlarının farklı olup olmadığı çalışma konusudur ve tam olarak aydınlığa kavuşturulmamıştır. Yine de elde edilen veriler SPMS hastalarının RRMS ve PPMS hastalarına göre daha ağır bilişsel tutuluma sahip oldukları göstermektedir (De Sonneville et al., 2002; Foong et al., 2000; Comi et al., 1995). PPMS ve SPMS hastalarının RRMS hastalarına göre sözel öğrenmede daha fazla güçlük çektiği, SPMS ve RRMS hastalarının PPMS hastalarına göre görsel-uzamsal öğrenmede daha yetersiz kaldıkları ortaya konulmuştur (Gaudino et al., 2001). Sekonder progresif MS hastaları çalışma belleği ve sözel akıcılıkta PPMS hastalarına göre daha fazla etkilenmiş gibi görünmektedir (Foung et al., 2000; Gaudino et al., 2001; Huijbregts et al., 2004). MS’in alt tipleri arasında, klinik ayrımın yanı sıra manyetik rezonans görüntülemede (MRG) de farklılıklar vardır: PPMS hastalarında, RRMS ve SPMS’e göre daha az lezyon ve daha az aktivite vardır (Olerup et al., 1989; Revesz et al., 1994; Thompson et al., 1991). Yani bu çalışmaların sonuçlarına göre bilişsel bozulmanın en belirgin biçimde bağıntılı olduğu parametre MRG ile ilişkilidir ve lezyon sayısının yanı sıra atrofi de bilişsel bozulmayla koşutluk gösterir (Hohol et al., 1997; Zivadinov et al., 2001).
Nöropsikolojik Ölçüm
Multipl sklerozda nöropsikolojik değerlendirmede birçok test ve bu testlerin kombinasyonundan oluşan bataryalar kullanılmıştır. Değerlendirmede amaç; MS hastalarını sağlıklılardan, bilişsel bozulma olan MS hastalarını bilişsel yönden sağlam MS hastalarından ayırabilmektir. Ne var ki böyle bir değerlendirmeyi sağlayacak ideal test yoktur/ oluşturulamamıştır. MS’te bilişsel becerinin ölçülmesi uzmanlık gerektirir; çünkü bilişsel semptomlar tek başına değil fiziksel semptomlarla birlikte testleri etkiler. Ayrıca; bilişsel bozulma rutin nörolojik bakıda saptanamaz, nöropsikolojik testlerle ilgili zorluklar vardır, testler komplikedir, zaman alıcıdır. Bilişsel değerlendirme standart değerlendirmenin içinde değildir. Değerlendirmeyle ilgili sorunlar ölçeklerle sınırlı değildir. Hastayla ilgili sorunlar da bilişsel değerlendirmeyi güçleştirir. Bunlardan biri atak varlığıdır. Atak olması gerçek bilişsel düzeyi saptamayı olanaksız kılar. Bunun yanı sıra atak sırasında, remisyon döneminden daha ağır bilişsel tutulum olur; pulse steroid sağaltımına rağmen bilişsel durumda remisyon 1 aydan önce sağlanamaz (Özakbaş et al., 2004). Atak döneminde görülen ve pulse sağaltımı uygulanan hastalarda yine PASAT ile değerlendirilen bilişsel durumun sağaltım bitiminde belirgin düzeldiği ve sağaltımdan sonraki 30. günde en iyi duruma ulaştığı saptanmıştır. Üst ekstremite işlevlerindeki bozuklukların düzeyi bilişsel etkilenmenin ne kadar ağır algılandığına katkıda bulunur. İnce motor hareketlerin yapılmasında güçlükler bilişsel testlerdeki başarıyı düşürür. Yorgunluk, bilişsel durumu değerlendirirken mutlaka akılda tutulmalıdır. MS’te sıkça rastlanan bir semptom olan yorgunluk bilişsel tutulum varmış gibi görünmesine ya da olduğundan daha ağır algılanmasına neden olabilir. Hastanın kullandığı diğer ilaçlardan nöroleptikler, antidepresanlar, antispastisiterler hastanın dikkatinin bozulmasına ve böylece bilişsel durumun bozulmasına neden olabilir. Son olarak, hastanın eşilik eden psikolojik sorunları da bilişsel performansın ölçümünde sağlıklı bir sonuç elde edilmesini engelleyebilir.
|