- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Page 53 - Page 54 - Page 55 - Page 56 - Page 57 - Page 58 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
474
Klinik Nöropsikoloji ve Nöropsikiyatrik Hastalıklar
yol açabilecek çeşitli hastalıkları, disfori, vasküler hastalık gibi durumları yansıtabilme olasılığı bazı yazarlarca vurgulanmıştır (Gauthier ve Touchon, 2005). Ilımlı kognitif bozukluklar olarak karakterize edilmiş değişiklikler için nöroanatomik ve nöropatolojik substratlar test edilmiştir. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve özellikle manyetik rezonans görüntülemesi (MRG) gibi yapısal nörogörüntüleme teknikleri yaşla beraber beyin dokusunun hacminin azaldığını ve serebrospinal sıvının hacminin arttığını göstermiştir, azalma özellikle beyaz cevherde olmaktadır (Albert, 1998). Bu nedenle kendi başına beyin atrofisi patolojik değişimin teşhisi için spesifik değildir, görüntüleme bulgularına gereğinden fazla önem verilirse, bu varsayım klinik olarak yanlış tanı konmasına yol açabilir (Larner, 2004). AD haline gelecek IKB’da hippokampal ve entorinal korteks hacmi azalmaktadır ve hipokampal hacim kaybı oranı yükselebilir (Jack et al., 1999; de Leon et al., 2004; Karas et al., 2004; Korf et al., 2004). Yaşlanan beyinle ilgili nöropatolojik çalışmalar pozitif ve negatif fenomenleri incelemiştir (GomezIsla ve Hyman, 2003; DeKosky et al., 2006). İlkinde bilişsel olarak normal yaşlı insanlarda nörofibriller patoloji (nörofibriller yumaklar, nöropil parçacıklar) ve AD beyin işaretleri senil nöritik plaklar görülebilir. Nörofibriller patoloji gelişimi yaşla beraber görece stereotipte hiyerarşi kalıbını izlemiştir, ilk olarak transentorinal korteksde ortaya çıkmıştır (Arnold et al., 1991; Braak ve Braak, 1991). Hipokampal ve asosiyasyon kortekse yayılım bilişsel azalmanın ilerleyici görünümü ile ilişkilidir. Senil plaklar daha geniş ve daha değişken dağılıma sahiptir: anlamlı bir yük normal biliş ile ilişkili olabilir. Negatif fenomen nöronal ve sinaptik kaybı kapsamaktadır. Normal yaşlanmada, bazal ön beyin, lokus seruleus ve substantia nigra gibi subkortikal yapılar kayıplar gösterse de kortikal ve hipokampal nöronal popülasyonlar nispeten korunmuştur. Tam tersine, IKB’da entorinal kortekste belirgin hücre kaybı gözlemlenmiştir, daha sonra asosiyasyon korteks tutulmuştur ve hastalığın şiddeti arttıkça değişikliklerin de şiddeti artmıştır. Diğer bir deyişle, klinik öncesi AD (IKB) ve normal yaşlanma patolojik bir temelde farklılaşabilirler; ilkindeki değişiklikler normal yaşlanma ve AD arasındaki değişiklikler arasında bir noktaya düşer (Kordower et al., 2001; DeKosky et al., 2006; Markesbery et al., 2006). Uzunlamasına çalışmalar IKB’dan AD’ye yıl başına yaklaşık %10-15 oranında dönüşüm olduğunu göstermiştir. Açıkçası, çoğunlukla amnestik IKB olan bazı IKB prodromal AD veya erken evre AD ise (Morris, 2006), bu evrede hastalığı modifiye edici terapötik bir girişimin AD ilerlemesini geciktirmesi ve böylece insidansını azaltması beklenebilir. IKB’da kolinesteraz inhibitörü donepezil ile yapılan çift kör plasebo kontrollü bir çalışma tedavi edilen grupta dönüşüm oranının başlangıçta geciktiğini ortaya koymuştur, fakat 3 yıl içinde dönüşüm oranları eşitlenmiştir (Petersen et al., 2005). Bu bulgu, daha kısa süreli donepezil ile yapılan daha erken bir çalışmada görülen etki yokluğunu doğrulamaktadır (Salloway et al., 2004). Gelecekte, AD’deki spesifik patogenetik süreçleri hedefleyen ilaçlar IKB’de bir rol oynayabilir. AD patogenezinde en makul açıklama amiloid hipotezi olduğundan dolayı, immünoterapi (“aşı” Schenk et al., 1999; Gilman et al., 2005) veya β-γ-sekretaz inhibitörleri (Larner, 2004) yoluyla Aβ proteinini ve aşırı üretiminin oksidatif stres gibi sonuçlarını hedeflemek mantıklı görünmektedir. Bununla birlikte, bir antioksidan olarak etki ettiğine inanılan E vitamini (α-tokoferol) IKB’nin AD’ye dönüşüm hızının yavaşlatamamıştır (Petersen et al., 2005).
Kaynaklar
Albert MS. Normal and abnormal memory: aging and Alzheimer’s disease. In: Wang E, Snyder DS (eds.), Handbook of the Aging Brain. San Diego: Academic Press. 1998:1-17 Arnold SE, Hyman BT, Flory J, Damasio AR, Van Hoesen GW. The topographical and neuroanatomical distribution of neurofibrillary tangles and neuritic plaques in cerebral cortex of patients with Alzheimer’s disease. Cerebral Cortex 1991; 1: 103-16. Braak H, Braak E. Neuropathological stageing [sic] of Alzheimer-related changes. Acta Neuropathol (Bed) 1991;82:239-259 DeKosky ST, Ikonomovic MD, Hamilton RL, Bennett DA, Mufson EJ. Neuropathology of mild cognitive impairment in the elderly. In: Gauthier S, Scheltens P, Cum- mings JL (eds.), Alzheimer’s Disease and Related Disorders Annual 5. London: Taylor & Francis. 2006:1-16 de leon MJ, Desanti S, Zinkowski R, et al. MRI and CSF studies in the early diagnosis of Alzheimer’s disease. J Intern Med 2004;256:205-223
|