background image
Tüm bu durumlarda, hücrelerin canl>l>¤> sürdürmenin
mümkün olabildi¤i daha küçük bir boyuta gerilemeleri anla-
m>ndaki atrofiye efllik eden ana hücresel de¤ifliklikler ayn>d>r.
Atrofi, hücrenin yap>sal komponentlerindeki azalman>n sonu-
cudur. Atrofik kasta hücreler daha az mitokondri ve myofila-
man, daha az endoplazmik retikulum içerir. Hücre hacmi ile
azalan kanlanma düzeyi, beslenme veya trofik uyar>lar aras>n-
da etkileflim sa¤lanmas>yla, yeni bir denge durumuna eriflilir.
fl olsa da, atrofik hücreler ölü de¤ildir. An-
cak atrofi, hücrelerin zedelenmesi ve ölümü noktas>na kadar
ilerleyebilir.
rin yaflamlar>n> sürdürmeleri için bile yeterli de¤ilse, zedelen-
me ve hücre ölümü meydana gelebilir. Üstelik, atrofiye neden
olan ayn> uyar>lar apoptozu bafllatabilir; bu da, organ kitlesinin
azalmas>na katk>da bulunur. Örnek olarak, endokrin organla-
r>n hormon kesilmesinden sonraki regresyonunda apoptozun
yeri vard>r.
Atrofi Mekanizmalar>. Atrofiden sorumlu olan biyokim-
yasal mekanizmalar muhtemelen protein üretimi ile y>k>m> ara-
s>ndaki dengeyi etkiliyor olsalar da, henüz tam olarak anlafl>la-
mam>fllard>r. Artan protein y>k>m>, atrofide muhtemelen anah-
tar bir role sahiptir. Memeli hücreleri belli fonksiyonlar> olan
birden çok proteolitik sistem içerir. Lizozomlar, hücre d>fl>
çevreden ve hücre yüzeyinden endositoz ile al>nan proteinler
ile baz> hücresel komponentleri parçalayan asit hidrolazlar
(katepsin gibi) ve di¤er enzimleri içerirler. Ubikuitin-protea-
zom yola¤>, çok say>da sitozolik ve nükleer proteinin parça-
lanmas>ndan sorumludur.
12
Bu süreç ile y>k>lacak proteinler
önce ubikuitin ile konjuge edilir, sonra da proteazom adl> bü-
yük sitoplazmik organelde parçalan>r. Bu yolun, kanser kaflek-
sisini de içeren bir dizi katabolik durumda görülen afl>r> h>zl>
proteolizden sorumlu oldu¤u düflünülmektedir. Tiroid hormo-
nu ve glukokortikoidler baflta olmak üzere hormonlar, prote-
azlarla olan protein y>k>m>n> uyar>r; insülin bunlara z>t etki gös-
terir. Ayr>ca, tümör nekroz faktörü (TNF) gibi sitokinler de bu
mekanizma arac>l>¤>yla kas proteolizini art>rabilir.
Ço¤u durumda atrofiye, otofajik vakuollerin say>s>nda be-
lirgin art>fl efllik eder. Bunlar; hücre komponentlerinin frag-
manlar>n> içeren (örn., mitokondriler, endoplazmik retiku-
lum), içlerine lizozomlar>n hidrolitik enzimlerini boflaltt>¤>, y>-
k>ma programlanm>fl, membran ile çevrili sitoplazmik vakuol-
lerde bulunur. Daha sonra, hücresel komponentler sindirilir.
Otofajik vakuoldeki baz> hücre art>klar> sindirilmeye direnir ve
bir sarkofagus gibi, sitoplazmada membran ile çevrili rezidüel
(kal>nt>) cisimcikler olarak kal>r. Bu bölümde daha sonra ele
al>nacak olan lipofuskin granülleri böyle kal>nt> cisimciklerin
bir örne¤idir. Bunlar, yeterli miktarda olduklar>nda dokuda
kahverengi renk de¤iflimine yol açarlar (kahverengi atrofi).
METAPLAZ<
Metaplazi, bir eriflkin hücre tipinin (epitelyal veya mezen-
kimal) yerini, bir baflka eriflkin hücre tipinin almas>d>r.
13
Stre-
se duyarl> hücrelerin yerini, olumsuz koflullara daha dayan>kl>
hücre tiplerinin ald>¤> bir adaptif süreç olarak kabul edilebilir.
En s>k görülen epitelyal metaplazi, solunum sisteminde
kronik irritasyona yan>t olarak meydana gelen kolumnar yeri-
ne skuamöz (fiekil 1-6A) oland>r. Sigara tiryakisinde, trakea ve
bronfllar>n normal silyal> kolumnar epitel hücreleri yerine s>k-
l>kla fokal veya yayg>n olarak çok katl> skuamöz epitel hücre-
leri geçer. Safra yollar>, pankreas veya tükürük bezlerinin d>fl
salg> kanallar>ndaki tafllar, normal sekretuvar kolumnar epite-
lin yerini ifllevsel olmayan çok katl> skuamöz epitelin almas>na
neden olabilir. Vitamin A (retinoik asit) eksikli¤i, solunum epi-
telinde skuamöz metaplaziye yol açarken, vitamin A fazlal>¤>n-
da keratinizasyon bask>lan>r (Bölüm 9). Tüm bu durumlarda;
daha kaba yap>l> olan çok katl> skuamöz epitel, kolayca zedele-
nebilen özelleflmifl kolumnar epitelin büyük olas>l>kla bafla ç>-
kamayaca¤> koflullarda canl>l>¤>n> sürdürür. Metaplastik yass>
epitel hücreleri canl>l>klar>n> sürdürseler de, önemli bir koru-
yucu düzenek olan mukus sekresyonu yitirilmifltir. Bu neden-
le, iki kenar> keskin bir k>l>ç olan epitelyal metaplazi, ço¤u du-
rumda istenmeyen bir de¤iflikliktir. Üstelik, metaplaziye ne-
den olan etkiler, sürekli olurlarsa, metaplastik epitelde ma-
lign transformasyonu bafllatabilirler.
num yolundaki kanserlerin s>k görülen biçimi, normal kolum-
nar epitelin yass> epitele dönüfltü¤ü metaplazi alanlar>ndaki
yass> epitel hücrelerinden oluflur.
Yukar> kaçan gastrik asidin (reflü) etkisiyle özofagus skua-
möz epitelinin yerini intestinal epitele benzer kolumnar hüc-
relerin ald>¤> Barret özofagusunda oldu¤u gibi, skuamöz ye-
rine kolumnar tipe metaplazi de görülebilir (fiekil 1-6B). Bu
alanlarda kanserler görülebilir; bunlar tipik olarak glandüler
(adeno) karsinomlard>r (Bölüm 17).
KISIM I
Genel Patoloji
10
fiEKMetaplazi. A, Kolumnar epitelin skuamöz epitele metap-
lazik dönüflümünün flematik çizimi. B, Özofagusun çok katl> skua-
möz epitelinin (solda) matür kolumnar epitele metaplastik transfor-
masyonu (Barret metaplazisi olarak adland>r>l>r).
Bazal
membran
Rezerv
hücreler
Skuamöz
metaplazi
Normal
kolumnar
epitel