background image
kalan glandüler dokuya bas> yaparak komplet atrofi ve fonk-
siyon kayb>na neden olabilir.
Bildirilen tümörlerin ço¤u bask>n olarak asidofiliktir, fa-
kat "aktif" akromegalili baz> hastalar, kromofobik oldu¤u
bulunan tümörlerle presente olabilirler. Bu kromofoblar>n
hormonu fazla depolamadan salg>lamas> sonucu geliflmesi
muhtemeldir. Yani tümör hücrelerinin boyanma reaksiyon-
lar>n>n yo¤unlu¤u ile akromegalinin aktivitesini de¤erlen-
dirmek mümkün de¤ildir. Miks asidofil-kromofob adenom
vakalar> hormon granüllerini depolama ve afl>r> miktarda sal-
g>lama yetisinde olan baz> asidofilik hücreleri içerebilir. Ge-
nifl sitoplazmal> büyük kromofob hücreler hormon ürünle-
rini yapt>ktan hemen sonra salg>lam>fl olarak düflünülürler.
Belirgin sitoplazmas> olmayan daha küçük kromofoblar>n
baz>lar> fonksiyonsuz olabilir. Bu tip hücreler tümörün bü-
yük k>sm>n> oluflturuyorsa tümör "sönmüfl" evreye do¤ru gi-
diyordur. Bu uzun vadede birçok adenomun son halidir.
Radyasyon tedavisi asidofil adenomda dejeneratif de¤ifliklik-
leri indükleyecektir. Miks kromofob ve asidofil adenomlar
yaln>zca hafif örne¤in terminal falanklarda kancalaflma gibi
akromegalik özellikler ile birlikte olabilirler. Bu vakalar "ka-
çak" akromegali olarak isimlendirilmektedirler. Nadiren asi-
dofil adenomlar izole galaktoreye neden olabilirler; bu tü-
mörler insanda büyüme hormonu ile ayn> olmasa da yak>n
iliflkili olan prolaktini afl>r> miktarlar>n>n kayna¤> olarak gö-
rülürler. Daha s>k olarak aflikar akromegalide efllik eden bir
bulgu olabilir. Galaktorenin di¤er nedenleri sayfa 140'da
tart>fl>lm>flt>r.
Adenohipofizin asidofilik hücreleri-
nin hiperfonksiyonu akromegali ve jigan-
tizmin iyi tan>mlanm>fl klinik tablolar> ile so-
nuçlan>r. En göze çarp>c> sonuçlar büyüme
veya somatotropik hormonun afl>r> salg>lan-
mas>na ba¤l> olanlard>r. Epifiz hatlar> aç>k
olan genç bireylerde boyda afl>r> uzama so-
nucunda jigantizme neden olur. Yafll> birey-
lerde epifiz atlar> kapand>ktan sonra boyda
uzama olamaz, sadece enine büyüme müm-
kündür ve sonuç akromegalidir. Hiperpitui-
ter devler bazen çocuklukta bile görülür.
Yaln>zca bezin esas olarak asidofilik ele-
mentlerini içeren hiperplazisini gösteren
akromegali vakalar> bildirilmiflse de bu du-
rumdaki en s>k bulgu asidofil adenomdur.
Tümör boyutlar> belirgin de¤iflkenlik göste-
rir; baz> vakalarda küçüktür ve normal veya
küçük ön lob içerisinde gömülüdür. Nadi-
ren akromegalinin hiçbir özelli¤inin bulun-
mad>¤> küçük asemptomatik asidofilik ade-
nom rutin inceleme s>ras>nda bulunabilir.
Tahminen böyle bir tümör, afl>r> miktarda
büyüme hormonu salg>lamamaktad>r.
Genellikle akromegalideki tümör sella
turcican>n duvarlar>n> afl>nd>rma ve genifl-
letmeye yetecek kadar büyüktür, bu flekilde
hastalar>n ço¤u kafatas>n>n röntgen incele-
mesinde genifllemifl bir sella turcica göste-
rirler. Yukar>ya kraniyal kavite içerisine ve
afla¤>ya sfenoid sinüsler içerisine yay>lma
s>kt>r. Tümörün laterale kavernöz sinüsle-
rin duvar>na do¤ru genifllemesi nadirdir, si-
nüs içerisinden geçen üçüncü, dördüncü,
beflinci ve alt>nc> kraniyal sinirlerin biri ve-
ya fazlas>nda paraliziye neden olan bir sen-
droma yol açar. Lateral yay>l>m temporal lo-
bu tutacak kadar ilerleyebilir. Diafragma sel-
ladan yukar> do¤ru yay>l>m s>kl>kla optik ki-
azmay> etkiler. Nadiren kiazman>n yerlefli-
mi diyafragmaya yeteri kadar ön veya arka-
da olabilir ve optik yollar büyüyen tümör ta-
raf>ndan bask>ya u¤ramayabilir. Öne ilerle-
me bazen frontal lobu içerebilir. Yukar> bü-
yüme üçüncü ventrikülü tümör ile doldu-
rabilir ve bir veya iki tarafta foramen Mon-
ro'yu ve ayn> zamanda akuadukt Sylvius'u t>-
kayarak ventriküllerin belirgin genifllemesi-
ne neden olabilir.
Bezin nonadenomatöz k>sm>n>n duru-
mu önemlidir. Adenom küçükse kalan doku
bask>ya u¤ramam>fl olabilir ve normal olarak
fonksiyon gösterebilir. Büyük adenomlar
27
BÖLÜM I -- LEVHA 25
A
S
A
DENOM
ACIDOPH
GÖRECEL< KÜÇÜK, YAVAfi BÜYÜYEN
ADENOM, ENDOKRNEDEN OLUYOR (AKROMEGAL<),
MEKAN
SA/ KAVERNÖZ S
AS(MANN BOYASI, X125)
J
(ÇOK KÜÇÜK
KARIfiIK ASADENOM (MANN BOYASI, X 250)
GEN
BÜYÜK ASMADDENOPTVE SELLA TABANINA