![]() 1950'lerde translomber arteriografinin geliflmesi oldu. Son ola- rak, RAS'de daha az invaziv endovasküler tekniklerin geliflme- siyle aç>k cerrahi teknikler daha az uygulan>r hale geldi. zu veya embolisi, dissekan aort anevrizmas>, arteriovenöz fis- tül, travma, Takayasu arteriti, transplan renal arter stenozu veya renal arter anevrizmas>yla iliflkili olabilir. tal>¤>n aç>k ara ile en s>k görülen nedenidir. Arteriosklerozun erkek popülasyondaki prevalans>n> yans>tacak flekilde erkek- lerde kad>nlara oranla iki kat daha fazla görülür. Cinsiyet far- k> yafll>larda daha az belirgindir. rilerinde orta-ciddi renal arter stenozu normotansif hastala- r>n %50'sinde, hipertansif hastalar>n %75'inde bulunur. renal arter ostiumunda veya ana renal arterin ilk bir- kaç santimetresi içinde ortaya ç>kar (fiekil 24-1). Bu lez- yonlar ço¤u zaman "aortik taflma" lezyonlar>d>r, ve aortadaki aterosklerotik hastal>¤>n renal arter ostiumuna geçen deva- m>d>r. Distal renal arter arteriosklerotik lezyonlar hastalar>n %5'inden az>nda bulunur. Hastalar>n %50'sinde bilateral re- nal arter hastal>¤> vard>r. tar. S>k görülmese de RVH nedeni olarak aterosklerozun ar- d>ndan ikinci gelir. Bu lezyonlar renal arterin distal üçte iki- sinde bulunur ve segmentel dallar> tutabilir (fiekil 24-2). Fib- rodisplastik hastal>k intimal, mediyal veya perimediyal disp- lazi olarak alt bölümlere ayr>l>r. |