![]() klinik prati¤imizde hala yeterince tan>mlanmam>fl ve teflhis edil- memifltir. minkar bir seksüel performans için gerekli olan penil ereksiyo- na ulaflmay> ve sürdürmeyi devaml> surette sa¤layamama olarak tan>mlan>r. Bu durumun tüm dünyada 150 milyondan daha faz- la erke¤i etkiledi¤i tahmin edilmektedir. min edilmektedir (fiekil 191). Üstelik ED prevalans>n>n yaflla artt>¤> da gösterilmifltir (fiekil 192). nun fark>ndal>¤>n> art>rd>. Henüz, hastalar>nda seksüel problem- leri saptayan klinisyenler aras>nda bile, hastal>¤>n saptanmas> ve evaluasyonu için gerekli olan optimal yaklafl>m>n anlafl>lmas>nda genel bir eksiklik vard>r. Tedavi uygulamas> aç>kt>r ki hasta ve partnerinin hayat kalitesi için oldukça yararl> olacakt>r. komorbiditiler ile artan bir say>da teflhis edilmektedir. Bu du- rum hasta yaflam kalitesini, kiflisel onurunu ve eflini fliddetle et- kilemektedir. Hastal>¤>n karfl>l>kl>l>k konsepti özellikle seksüel disfonksiyonla ilgilidir, çünkü beraberinde efllik eden hastal>k süreçleri seksüel disfonksiyondan daha fazla morbidite ve mor- taliteye sebep olabilmektedir. Çal>flmalar ED'lu hastalarda bü- yük ihtimalle hipertansiyon, hiperkolesterolemi, kardiak hasta- l>k, anjina, DM, prostat hastal>klar> ve depresyonun ED'u olma- yanlara göre daha fazla oldu¤unu göstermifltir (fiekil 193).Z>tt> Andrew C. Axilrod, MD |