- Page 1
- Page 2 - Page 3 - Page 4 - Page 5 - Page 6 - Page 7 - Page 8 - Page 9 - Page 10 - Page 11 - Page 12 - Page 13 - Page 14 - Page 15 - Page 16 - Page 17 - Page 18 - Page 19 - Page 20 - Page 21 - Page 22 - Page 23 - Page 24 - Page 25 - Page 26 - Page 27 - Page 28 - Page 29 - Page 30 - Page 31 - Page 32 - Page 33 - Page 34 - Page 35 - Page 36 - Page 37 - Page 38 - Page 39 - Page 40 - Page 41 - Page 42 - Page 43 - Page 44 - Page 45 - Page 46 - Page 47 - Page 48 - Page 49 - Page 50 - Page 51 - Page 52 - Flash version © UniFlip.com |
![]()
KEM‹KLER
3
s›nda yafll›larda dahi k›rm›z› kemik ili¤i dokusu bulunur. Bu nedenle, baz› kan tetkiklerinde bu kemiklerden kemik ili¤i numunesi al›nabilir (kemik ili¤i aspirasyonu). Uzun kemiklerin uç k›s›mlar›nda bulunan daha taze ve canl› dokuya, epiphysis (epifiz) denilir. Orta k›s›mlardaki dokuya da, diaphysis (diafiz) denilir. Bu son k›s›m daha ziyade kompakt kemik dokusundan yap›lm›flt›r. E¤er kompakt dokudan enine bir kesit yap›p da büyülterek inceleyecek olursak, içinde pek çok ince kanalc›klar›n bulundu¤unu görürüz. Havers kanal› denilen bu kanalc›klarda kemik dokusunun damarlar› kapillerler halinde görülür, aralar›nda az miktarda ya¤ ve ilik dokusu bulunabilir. Bu kanallar yanlara do¤ru uzanan çok say›daki enine kanallara ba¤l› olup, bu flekilde kemi¤in d›fl yüzeyine ve periosteum'una kadar ba¤lant› sa¤lan›r. Bu tarif etti¤imiz Havers kanallar› sadece kompakt dokuda görülür, spongioz dokuda bulunmaz. Birçok kemi¤in d›fl yüzünde farkl› büyüklükte delikler görülür. Foramina nutricia denilen bu delikler (tekil flekli foramen nutricium) kemik dokusu içine do¤ru girer. Canalis nutricius denilen bu kanallar, periosteum'la devaml› olan bir zarla kapl› olarak, ilik bofllu¤una veya substantia spongiosa'ya ulafl›rlar. ‹çlerinde kemiklerin beslenmesini sa¤layan damarlar (vasa nutricia) ve dokunun vegetatif düzenini sa¤layan sinirler bulunur. Bu kanallar uzun kemiklerin epifizlerinde dikine doku içerisine girdikleri halde, orta k›s›mlar›nda büyüme farkl›l›klar›ndan dolay› gerilmemeleri için çok dar bir aç›yla kemik dokusu içerisine girerler. Kemiklerin yap›s› bilhassa kaslar›n tutunma yeri ile bas›nc›n etkili oldu¤u eklem yüzlerinde özellikler gösterir. Bilhassa burada bas›nç ve çekme etkilerinin neden oldu¤u kuvvet çizgilerini (trajektörler) çok aç›k olarak görebiliriz. Kemik dokusunda bu çizgilerin seyrini, ya uzun süre toprak alt›nda kalarak tabii flekilde organik k›s›mlar› çürümüfl, veya yumuflak dokular› özel ifllemlerle (maserasyon) ortadan kald›r›lm›fl kemik preparatlarda daha iyi görürüz. Bu doku farkl›l›klar› daha etrafl› olarak histoloji derslerinde incelenecektir. Kemiklerin uzunlamas›na büyümesini daha iyi anlayabilmek için, kemi¤in göv-
desini saran periosteum dokusunun ve uç k›s›mlar› (epifiz) ile gövde k›sm› (diafiz) aras›ndaki daha canl› ve do¤urgan dokuyu tan›mak zorunday›z. Kemi¤i, ekleme kat›lan yüzleri hariç, d›fl taraftan saran periosteum'un hemen alt›nda bulunan osteoblast'lar, kemik dokusunu oluflturup ço¤alt›rken bunlar›n yan›ndaki osteoklast'lar da, evvelce oluflmufl kemik dokusunu ortadan kald›rarak yeni oluflacak hücrelere yer açarlar. Böylece kemiklerin kuvvetlenmesine ve kal›nlaflmas›na imkan sa¤larlar. Bilhassa çocuklarda, diafiz ve epifiz aras›ndaki k›k›rda¤›ms› yap›l› bölge (synchondrosis epiphyseos) kemiklerin metabolizmas›n›n en yüksek oldu¤u ve canl› olan k›sm›d›r. Kalsifiye olmufl matriksin kemik ile yer de¤ifltirdi¤i bölgeye, metaphysis (metafiz) denilir ve bu k›s›mdaki hücreler kemiklerin uzunlamas›na büyümesinde önemli rol oynar. Yani diafizin epifize komflu olan aktif bölümüne metafiz denilir. Kazalarda daha kolay k›r›labilmesi nedeniyle, klinik bak›mdan bu bölge büyük önem tafl›r. Bu dokunun metabolizmas›n›n h›zl› ve vücudun de¤iflme ve geliflmelerine büyük ölçüde ba¤l› oldu¤unun en büyük delili, puberte ça¤›nda h›zl› bir büyümenin olmas› ve dolay›s›yla, boyun uzamas›d›r. Cinsiyet hormonlar› bu geliflmeyi yavafl yavafl azalt›r ve durdurur. Hormonlar›n az etkili veya etkisiz olmalar› halinde, afl›r› büyüme ve uzama dikkati çeker. Tek hücreli canl›larda vücudun tüm fonksiyonlar› tek bir hücre taraf›ndan gerçeklefltirildi¤i halde, çok hücrelilerde bu ifller de¤iflik fonksiyonlara göre oluflan ve özellikler kazanan hücre gruplar› taraf›ndan karfl›lan›r. Burada söz konusu olan fonksiyondan, bir dokunun, organ›n veya organlardan oluflan sistemin, organizman›n tümü için yapt›¤› ifl ve görev anlafl›l›r. Elbetteki bu sistem ve oluflumlar tüm organizmalar›n yan› s›ra, kendi yap› gruplar›na da hizmet verirler. Bu iki fonksiyon alan› (fonksiyo publica, fonksiyo privata) ve bu de¤erlendirme çerçevesi içinde hareket sistemi, fonksiyo publica yönünde yapt›¤› mekanik görev nedeniyle özellik ve a¤›rl›k gösterir. Kaslar, eklemlerde hareket yapt›rmalar›n›n yan› s›ra, istirahat halindeki eklemin tesbitinde de önemli rol oynarlar. Bu tesbit, nadiren ba¤lar taraf›ndan da sa¤lan›r.
|