![]() hastal>klardan biridir. ET teriminin nörologlar aras>nda yayg>n kullan>fl> 20. yüzy>l>n ikinci ya- r>s>nda olmufltur (Louis, 2000). ET ile ilgili kay>t- lar araflt>r>ld>¤>nda bu terimin ilk defa 1874 y>- l>nda bir dan "tremore semplice essenziale" fleklinde kul- lan>ld>¤> görülmüfltür. Befl y>l sonra Edoardo Maragliano, Buressi'nin yay>n>ndan habersiz bir flekilde gördü¤ü hastalar> "tremore essenziale congenito" olarak tan>mlam>flt>r. Anton Nagy ge- nifl bir tremor ailesini incelemifl "essentieller Tre- mor" terimini önermifl, Raymond ise hastal>¤> "tremblent essential hereditaire" olarak isimlen- dirmifltir (Louis ve ark., 2008). Sonraki y>llarda ise sporadik olgular için esansiyel tremor ve ai- lesel olanlar için herediter ya da ailesel esansiyel tremor olarak günümüze kadar kullan>lmaya devam etmifltir. ET son on y>lda tekrar ilgi oda¤> olmufltur. Bu- nun önemli nedenleri aras>nda epidemiyolojik verilerin art>k belirginleflmesi, Parkinson Hasta- l>¤> ile olan iliflkisi ve son olarak da bir nörodeje- neratif hastal>k olabilece¤ine iliflkin kan>tlar>n tart>flmaya aç>lm>fl olmas>d>r. olarak tan>mlanm>flt>r. Ancak biriken kan>tlar>n zorlamas> ile art>k ET'nin etyolojik, patolojik ve klinik olarak heterojen bir antite oldu¤u anlay>- fl> yayg>nlaflmaktad>r. önemlice bir k>sm> tremorun neden oldu¤u özür- lülük nedeniyle erken emekli olabilmekte ya da davi gerektirecek kadar fliddetli tremora sahip olabilmektedirler. s>ra bu eski hastal>¤>n de¤iflen yüzü üzerinde durulacakt>r. d>¤>nda tahmini kaba rakamlar %0.008 ile %22 aras>ndaki bir aral>kta büyük farkl>l>k göster- mektedir (Louis ve Ottman, 1998a). Ancak ET'yi iyi tan>mlayan ve sadece benzer yöntemi kulla- nan toplum-tabanl> çal>flmalar dikkate al>nd>- ¤>nda tahminler %0.4 ile %4 aras>na daralt>labil- mektedir (Rautokorpi ver ark. 1978; Louis ve ark. 1998; Benito-Leon ve ark. 2003; Dogu ve ark., 2003). Epidemiyolojik çal>flmalarda genel- likle hedef toplum bir sorgulamadan geçirilir ve ET olas>l>¤> olan hastalar tekrar de¤erlendirme- ye al>narak tan> do¤rulamas> yap>l>r. Bu yönte- min tüm prevalan olgular> belirlemekte yetersiz kald>¤> bilinmektedir. Mersin'de yap>lm>fl çal>fl- ma, bugüne kadar uygulanmam>fl bir metodla, çal>flmaya dahil edilen toplumun tamam>n>n nö- rolojik muayene ile taranmas> ile gerçeklefltiril- mifl ve 40 yafl üstü bireylerde ET prevalans>n> yüksek bir güvenlik aral>¤> ile %4 olarak hesap- lam>flt>r (Dogu ve ark, 2003). Yine ülkemizde fii- le, tü bireylerde prevalans %3.09 olarak belirlen- mifltir (Sur ve ark., 2009). Birbirine yak>n bu iki rakam aras>ndaki fark çal>flma yöntemi farkl>l>¤> ve/veya bölgesel farkl>l>k ile aç>klanabilir. Yeni veriler baz> co¤rafi bölgelerde ve etnik gruplarda Hastal>¤>n Yeniden Do¤uflu |