santre olurlar. Yüzey zar>ndaki bu konsantrasyon
azalmas>na negatif adsorpsiyon denir.
Adsorpsiyon metodlar> biyokimyada çok kullan>l-
maktad>r. Büyük moleküllü ve renkli maddeler, hay-
van kömürü ve di¤er adsorbanlar taraf>ndan tercihen
adsorbe edilirler ve bu suretle çözeltilerden ay>rdedi-
lebilirler.
n rengi, iyi bir adsorban madde olan hay-
vansal kömür ile çalkalanarak yok edilebilir. Yine,
hormonlar ve enzimler Al
2
O
3
taraf>ndan belirli pH'da
adsorbe edilirler ve pH de¤iflti¤i zaman elüe edilerek
birbirinden ayr>labilirler. Kromatografik adsorpsi-
yonda birçok maddelerin birlikte çözündü¤ü bir s>v>,
adsorban ile doldurulmufl bir kolondan geçirilirse her
madde farkl> derecede adsorbe edilir ve kolondaki
adsorban>n baflka baflka yerlerinde tutulurlar. Elüs-
yon suretiyle de bu maddeler birbirinden ay>rdedile-
bilirler. (Amino asitlerin kromatografik analizi gibi).
Adsorpsiyon histolojide de önemli yer tutar.
Örne¤in; bazik bir boya maddesi olan metilen ma-
visi, asit karakterli hücre çekirde¤inde; asidik bir bo-
ya maddesi olan eosin ise bazik olan doku maddele-
rinde adsorbe edilirler.
Adsorpsiyonda, adsorban maddeler baz> anyon
ve katyonlar> tercih ederler. Örne¤in; katyonlardan;
önce bilefli¤i az çözünebilen Cu
+2
gibi katyonlar, son-
ra de¤erli¤i daha büyük olan katyonlar (Ca
+2
'e göre
Al
+3
) daha önce ve daha sonra da adsorban>n kendini
kuran katyon adsorbe edilir.
Anyonlardan da, önce adsorban>n kendisini kuran
anyon, sonra ayn> derecede çözünmeyen bileflik ya-
pan anyonlar ve daha sonra da ayn> de¤erli di¤er an-
yonlar adsorbe edilir.
3.7. Kolloidal Durum
Kolloid kimya ilmi 1861'de Thomas Graham taraf>n-
dan kurulmufltur. Thomas Graham, maddeleri zar-
dan geçip geçemediklerine göre kristalloidler (zar-
dan geçebilen) ve kolloidler (zardan geçemeyen) di-
ye ikiye ay>rm>flt>r. Bir madde, kristal halde bulunsa
bile zardan geçemiyorsa kolloidler s>n>f>na aittir. Yu-
murta albumini, kristal fleklinde haz>rlanmas>na ra¤-
men suda eritilince zardan geçemedi¤inden kolloidal
bir maddedir.
Kolloid, bir madde çefliti de¤il, maddenin daha
küçük k>s>mlara bölünmüfl hali oldu¤undan, daha
çok bir maddenin kolloidal durumundan söz edilir.
Toz halindeki bir madde suya konulursa:
1. Hakiki çözelti
veya
2. Kolloidal çözelti
ya da
3. Süspansiyon
meydana gelebilir.
Bu üç çözelti flu yönlerden birbirinden farkl>l>klar
gösterirler:
a. Tanecik büyüklü¤ü: Hakiki çözeltide 1 nm'den
küçük, kolloidal çözeltide 1-100 nm. aras>nda, süs-
pansiyonda 100 nm'den büyüktür.
b. Taneciklerin görülmeleri: Hakiki çözeltide tane-
cikler gözle, adi mikroskopla ve ultramikroskopla
görülmezler. Kolloidal çözeltide sadece ultramik-
roskopla, süspansiyonda ise gözle dahi görülürler.
c. Taneciklerin hareketi: Tanecikler, hakiki çözelti-
de m
mo
olleek
kü
ülleerr, kolloidal çözeltide Brown, süspan-
siyonda y
yaav
vaaflfl B
Brro
ow
wn
n hareketi gösterirler. Süspan-
siyonda daha çok yer çekimi etkisiyle kab>n dibi-
ne çökerler.
d. Tyndall fenomeni: Sadece kolloidal çözeltiler
gösterir. Yani kolloidal çözeltiye gönderilen >fl>k
demetine dikey alan, taneciklerin >fl>¤> yans>tma-
s>ndan dolay> sisli görünür.
BÖLÜM 1
B
13
fiekil 1-9
Stalagmometre