![]() tiktal dönemde EEG'deki voltaj supresyonundan sorumlu oldu¤u varsay>l- maktad>r. Ancak, bu düflünceyi destekleyen az say>da çal>flma mevcuttur. fiekil 1-6'da görüldü¤ü gibi, nöbetlerin sona ermesi nöron veya nöronal a¤da inhibi- tor döngülerin aktivasyonu ile; hücre d>fl> K ald>¤>na dair baz> kan>tlar mevcuttur. Nöbetlerin sonunda locus ceruleus-kor- tikal norepinefrin sistemi aktive olur, hücre d>fl>nda adenozin artar ve sonuç olarak eksitasyon azal>r. Epilepsi belirgin bir flekilde hücre seviyesinde bafllamas>na karfl>n, epilepsinin bir nöron a¤> bozuklu¤u oldu¤u ak>lda tutulmal>d>r. Nöron a¤lar>n>n önemi özellikle parsiyel ve absans nöbetlerde daha belirgindir. Bölüm VI.A.1'de tarfl>lan penisilin modeli sayesinde epileptik oda¤>n geliflme- si konusunda bir çok bilgi edinilmifltir. Ancak atefllenen model ile özellikle parsiyel nöbetlerde epileptogenez s>ras>nda nöron a¤lar>ndaki de¤ifliklikler daha iyi ayd>nlatabilir. Ateflleme bafllang>çta beyinin herhangi bir bölgesine subkonvülsif bir elektriksel uyar>n>n arka arkaya verilerek EEG nöbetlerinin (deflarj sonras>) oluflturulmas> ve giderek artt>r>larak, sonunda jeneralize bir nöbetin elde edilmesine dayan>r. Atefllemeyi bafllatmada en çok elektriksel uyar>lar kullan>lmakla birlikte, pentilentetrazol, flurotil lidokain, kokain ve pikrotoksin gibi epileptojenik ajanlar>n veya kolinerjik ajanlar>n tekrarlanan uygulamalar> ile de jeneralize nöbetler oluflturulabilir. Duyarl>l>k artt>ktan sonra etki uzun sürelidir ve hayvan>n atefllenmifl oldu¤u ifade edilir. Ateflle- me orjinal ateflleyici ajanla s>n>rl> de¤ildir, di¤er ateflleyici ajanlar ile de nöbet oluflabilmesi olanakl> hale gelir. Ateflleme son zamanlarda parsiyel epilepside hayvan modelleri için yayg>n olarak kabul edilmektedir. artt>¤>n> düflündürür. granül hücrelerinde inhibisyon kayb>na, hippokampal eksitasyonda ise art>fla yol açar. Atefllemede üçüncü mekanizma granül hücre-eksitatör hücre ç>kt>- s>nda (output) sinaptik reorganizasyondur. Atefllemeden sonra, geriye, denta- tusun iç moleküler tabakas>na do¤ru granül hücre aksonlar>nda (yosunsu lifler) aberran büyüme görülmüfltür. Histokimyasal bir teknik olan Timm metodu ile tomucuklanan yosunsu-lif aksonlar> görülebilir. Timm metodunda yüksek çinko içeri¤i nedeniyle yosunsu-lif aksonlar> seçici olarak boyan>r. Yosunsu lif- lerin nörotransmitterleri ön planda glutamat oldu¤u için bu aberrant sinaptik |